'HAZİNE'Yİ FONLAMAYIN DİYENLER VERGİ ÖDESİN'
Tarih: 08 Haziran 2009 - 11:19
TBB Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince,Türkiye'nin kayıt dışını önlemesi ve devletin vergi gelirlerini artırması gerektiğini belirterek "Bankalar Hazine'yi fonlamasın diyenler, vergini öde kampanyası düzenlesinler" dedi.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince,Türkiye'nin kayıt dışını önlemesi ve devletin vergi gelirlerini artırması gerektiğini belirterek "Bankalar Hazine'yi fonlamasın diyenler, vergini öde kampanyası düzenlesinler. Kayıt dışı önlensin de Türkiye Cumhuriyeti Hazine'si bankalardan borç almak zorunda kalmasın. Kayıt dışının üstüne gidildiğinde oy vermeyiz diye kampanyalar düzenleneceğine tam tersi bizim memlekete vergi denetimi gelsin de vergisini ödemeyen kalmasın kampanyası düzenlesinler" dedi.Ersin Özince, son dönemde Hazine'nin piyasadan borçlanmasının arttığını ve bankaların yeniden kaynaklarını Hazine'ye yönlendirdiği eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu sözlere katıldığını ifade ederek şöyle konuştu: "Çok doğru bankalar Hazine'yi fonlamasın. Ama bunun için Hazine'nin borçlanmasının ortadan kaldırılması lazım. Bunun için süper bir kampanya lazım. Buna ön ayak olacak,toplumumuzun liderleri de belli. Onları derhal bir kampanya düzenlemeye davet ediyorum, kampanyaya ben de katılırım. Bankalar Hazine'yi niçin fonluyor? Bankalar Hazine'yi fonlamasın diyenler gözünü açsın da vergini öde kampanyası düzenlesinler. Onlar kayıtdışını önlesinler de artık Hazine'nin iki yakası biraraya gelsin. Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi bankalardan borç almak zorunda kalmasın. Bugün sadece Hazine'nin, sadece vergisini düzenli ödeyen bordro mahkumlarının değil özel sektördeki iş sahiplerinin bile baş ağrısı halini alan kayıt dışılığı önlemek için çaba göstersinler. Kayıt dışının üstüne gidildiğinde 'oy vermeyiz' diye kampanyalar düzenleyeceklerine tam tersi 'bizim memlekete vergi denetimi gelsin de vergisini ödemeyen kalmasın' kampanyası düzenlesinler."Özince, Türk toplumunun çok genç ve etkiye açık olduğunu da kaydederek kanaat önderlerinin toplumun gereksiz paranoyalara girmesini önleyecek hal ve davranış içinde olması gerektiği üzerinde de durdu.
Krizi bazı yöreler daha fazla hissetti
Özince, piyasadaki şartların yavaş yavaş düzeleceğini umduklarını belirterek "Bu krizin bizi hırpalayacağını ama önemli bir bölümümüzü çok kötü etkilemeyeceğini görmeye başladık" dedi. Grup olarak krizden banka dışındaki iştiraklerinde süre gelen ciddi yatırımları nedeniyle 'etkilenen' taraflardan biri olduklarını kaydeden Özince, "Bugün gemicilik sektörü de olumsuzluklardan çok etkileniyor. Cam sanayindeki şirketlerimiz mutlaka olumsuzluklardan etkileniyor ama bu da olumsuzlukların üstesinden gelebileceğimizi gelişmeler bize bir kez daha gösterdi. Gördüğüm kadarıyla kriz ülkemizin bazı yörelerinde sektörlere bağlı olarak daha yoğun hissedildi" şeklinde konuştu.
Zarar etmeyen de bankalara çatıyor
Piyasadaki gelişmelerle ilgili bir gözlemini de paylaşan Özince, "Çok yakınanlara diyorsunuz ki 'peki senin sorunun ne?' bakıyorsunuz ki kesin bir sorun yok. Geçen gün biri 'reel sektör zarar ederken bankacılık sektörü kar elde ediyor' dedi. İlgililere sordum 'Siz zarar mı ediyorsunuz?' diye,'hayır' dedi.Güven ortamını sağlamayı sadece devletten beklememeliyiz. Basın dahil, iş çevreleri dahil beslediğimiz bir endişe ortamı var. Endişe tabii ki riskleri bilmek ve irdelemek açısından yanlış bir şey değil ama yersiz endişeye de gerek yok. Ben sorunların öldürücü olmaktan çok etkilerinin azalmaya başladığını ümit ediyorum" diye konuştu.
Kimi eleştiriyorsanız açıkça söyleyin
Özince daha önceki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine ise bu konudaki değerlendirmelerini Bankalar Birliği Başkanı olarak yaptığını aktararak, bankalara çatanların hemen ardından arayıp İş Bankası'nı kast etmediklerini belirttikleri bilgisini verdi. Özince, "Bankacılık sektörüne yapılan eleştirileri İş Bankası düşünülmese de, kast edilmese de ben yanlış buluyorum. Hangi bankayı eleştiriyorlarsa onu açıkça ortaya koymaları gerekir diyorum. Çıkılsın densin ki 'A bankası krizde doğru yapmadı' veya 'A bankası şu davranışınız yanlış'. Genelci yaklaşımlar bence tamamıyla popülist. Bu o kadar somut bir hal aldı ki artık bizim katıldığımız bazı toplantılarda bazı kurum ve kuruluşlar, 'başkan biz birazdan sizi eleştireceğiz' diyor. Bunlar Türkiye'nin gündemini lüzümsüz şekilde işgal ediyor. Yararlı iş yapıyormuş gibi addediliyorlar, oysa onların maksadı gerçekte bağcı dövmek değil üzüm yemekse her işin çaresini bulup ortaya koymak lazım. Bana göre de meyve pahalı meyve daha ucuza satılsın. Onliradan üzüm almak istemiyorum" ifadelerini kullandı.
Avrupa'dan endişeliyim ufak çalkantılar olabilir
Avrupa bankacılığında ve Avrupa reel sektöründe işin Amerika kadar olgunlaşmadığından dolayısıyla burada sorunu temelden çözecek tedbirlerin henüz alınmadığından endişe ettiğini de anlatan Özince, krizin Avrupa'daki etkilerinin tam anlamıyla suyun üzerine çıkması halinde Türkiye'nin etkilenmeye devam edeceğine de işaret etti. Türkiye'nin Avrupa'yla gerek finans gerekse de reel sektör alanında çok fazla işbirliği olduğuna dikkat çeken Özince, "Avrupa'da bankalar Amerika'daki gibi bir stres testinden geçirilmedi. Avusturya bankacılığının sıkıntısı kaçınılmaz görünüyor. Ben Avrupa'daki finans sektörü ve reel sektör konsolidasyonunun dünyayı da bizi de bir süre daha etkileyebileceğini düşünüyorum. İyileşiyoruz derken yine ufak tefek çalkantıları hesaba katmak lazım" dedi.
Türkiye küçük finansal sistemle çırpınmasın
Uluslararası Para Fonu da dahil, Türkiye'ye yol ve yön gösteren her kesimin çabasının Türkiye'nin daha çağdaş, daha uluslararası, dünya medeniyetine daha olumlu katkılar sağlayan bir ülke olmaya yönelmesi için çaba gösterdiğine değinen Özince, şu değerlendirmeyi yaptı: "Biz kendiişlerimizle ilgili bunun tarifini İstanbul'un uluslararası finans merkezi projesi ile yapıyoruz. İstanbul finans merkezi lafı aslında Türkiye'nin parave sermaye piyasaları ve iktisadi gelişimiyle ilgili bütün unsurları içeriyor. IMF ve Dünya Bankası toplantılarından önce bununla ilgili hazırlıklarımızı bitirip Türkiye'ye bir çıpa teşkil edecek şekilde deklere etmemiz gerekir. Türkiye'nin Biz cazip bir piyasa olmak için şu mali ve finansal hedefleri koyuyoruz diye ortaya çıkması lazım ki Türkiye, kalp yetmezliği gibi, küçük motorla küçük finansal sektörle çırpınmaya devam etmesin. Türkiye'nin en büyük ihtiyacı şeffaflık."
Dünya Gazetesi- Ece CEYHUN
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/hazineyi-fonlamayin-diyenler-vergi-odesin/259106