'MUSLUKLARI KISMADIK'
Tarih: 24 Mayıs 2009 - 11:47
Dört büyük bankanın genel müdürü kredi vermedikleri gerekçesiyle yapılan eleştirilere yanıt verdi
Dört büyük bankanın genel müdürü kredi vermedikleri gerekçesiyle yapılan eleştirilere Kredi talebi azaldı. Kredileri durdurmadık. Ancak kriz nedeniyle risk primi arttı. Bu yüzden kredi faizleri hızla gerilemiyor yanıtını verdi. Garanti, Akbank, Finanbank ve Halkbank genel müdürleri IMF ile anlaşma yapılması gerektiği konusunda da hem fikir.
Türkiyenin en büyük dört bankasının genel müdürü kendilerine yapılan kredi vermiyorlar eleştirilerini doğru bulmadıklarını söyledi. CNNTürkte yayınlanan Krizde Yol Haritası adlı programa katılan Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, Finansbank Genel Müdürü Sinan Şahinbaş ve Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Ergun Özen, banka karlarının Merkez Bankasının para politikasıyla yakından ilişkili olduğunu belirterek İç ve dış talepte ciddi düşüş var. Kredi musluklarının kısıldığı konusunda en iyi yanıtı aslında reel sektör verdi. Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı kapasite kullanım oranlarının ayrıntılarına baktığınızda, reel sektör kapasite düşüşünde etkili olan nedenleri şöyle sıralıyor: Yüzde 55.4ü iç talep yetersizliği, yüzde 31.4ü dış talep yetersizliği, sadece yüzde 3.5 kredi bulamama. Kredi verirken basiretli tüccar gibi davranmak zorundasınız. Ayrıca kredileri durdurmadık vermeye devam ediyoruz dedi.
Hazinenin borç çevirme oranının yüzde 80den yüzde 105e çıktığına dikkat çeken Özen, kriz yüzünden risk priminin arttığını ve aktif-pasif arasındaki vade uyuşmazlığı nedeniyle kredi faizlerinin hızla gerilemediğini belirtti. Özen, Kredi faizlerini hesaplarken risk primini koymak zorundayız. Ancak faizler düşmeye başladı. Belirsizlik azaldıkça kredi faizlerin de düşüş hızlanacak diye konuştu.
Kredi vermeye hazır bir bankacılık sistemi var
Garantİ Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, 2010da ekonomide pozitif büyüme olacağını söyleyerek Büyüme olunca kredi talebi de canlanır. Kriz bitince anında kredi verecek bir bankacılık sistemi var. Bu ABDde yok. Türk bankacılık sektöründe likidite var, karlılık var, sağlam bir yapı var. Yatırım kredilerinde hemen bir canlanma olmayabilir. Otomotivdeki ÖTV indirimi kredilerde canlanma yaratmadı. Otomobiller yastık altındaki paralarla alındı. Bu tür önlemler devam etmeli dedi.
Finansbank Genel Müdürü Sinan Şahinbaş da, Şirketler zaten krize yatırımda yakalandı değerlendirmesinde bulundu. Asıl sıkıntının reel sektörde olduğunu vurgulayan Şahinbaş sözlerine şöyle devam etti: Yüzde 66 kapasite kullanım oranıyla kimse kar edemez. Bu rakamın yüzde 75in üzerine çıkması gerekir. İşsizlik arttığında bankacılıkta batık oranı da yükseliyor.
IMF ile anlaşma yapılması doğru olur
Banka genel müdürleri Uluslararası Para Fonu (IMF) ile bir anlaşmanın yapılması gerektiğini vurguladı.
IMF anlaşması olmazsa ne olur sorusuna Zafer Kurtul şu yanıtı verdi: Anlaşma olmazsa piyasaların hoşuna gitmez. Büyümenin itici gücü reel sektör. IMF anlaşması dış kredilerde de açıklamaya neden olur.
2009 yılında kemer sıktıracak bir anlaşmanın yararlı olmayacağını ifade eden Ergun Özen, İlk çeyrekte çift haneli küçülme bekleniyor. Yılın tamamında ise yüzde 4-5lik bir daralma olabilir. Sıkı maliye politikalarını tüm dünya gibi ertelemeliyiz dedi. IMF ile 25-30 milyar dolarlık bir krediyi kapsayacak bir anlaşma yapılması gerektiğinin altını çizen Sinan Şahinbaş, Türkiyenin bu kaynağa ihtiyacı olduğunu belirtti. IMF anlaşması olmazsa bu dünyanın sonu değil diyen Hüseyin Aydın, IMFden gelecek kaynağın Hazinenin borçlanma ihtiyacını azaltacağını ve bunun da bankaları kredi vermeye iteceğini söyledi.
Herkes bankalar kar etsin diye dua etmeli
Mevduatlardakİ vadenin çok kısa olduğunun altını çizen Sinan Şahinbaş, herkesin bankalar kar etsin diye dua etmesi gerektiğini söyledi. Aktif-pasif arasındaki vade farkı nedeniyle faizlerinin yükseldiği ortamda bankaların zarar ettiğini kaydeden Şahinbaş sözlerine şöyle devam etti: Bankalar ilk çeyrekte karlarını artırdı. Ancak faizler yükselmeye geçtiğinde tam tersi olacak. Banka bilançoları büyümüyor. Yani bu karlar kalıcı değil. 2010 yılında ekonomi yeniden büyümeye geçebilir. Böyle bir ortamda da krediler artacak ve bilançolar büyüyecek. Risk primi düştüğünde düşük faizlerle kredi verebileceğiz.
Reel sektör, tüketiciler ve bankaların ayrılmaz bir bütün olduğunu vurgulayan Hüseyin Aydın da, BDDKnın bankalar üzerinde ciddi bir denetiminin olduğunu ve bankaların üzerinde basiretli bir tüccar gibi hareket etmek zorunluğu bulunduğunu kaydetti. Aydın, Kredibilitesi olmayan bir şirkete kredi veremeyiz. Bazı şirketler hep krizde. Bu şirketlere zaten kredi veremezsiniz. Ticari borçlarını ya da başka bankalara olan borçlarını kapatmak için gelen kredi talepleri arttı. Zorlukları aşacak bir durumunuz varsa zaten bankalar size kredi verir dedi.
Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul ise sektördeki tüm bankaların hedefinin büyümek olduğunu vurguladı. 2002 yılında sektördeki 50 milyar liralık kredi hacminin 350 milyar liraya çıktığını ifade eden Kurtul şunları söyledi: Reel sektör nasıl mal satmak istiyorsa, bankalar da kredi vermek ister. Kredi vererek büyümek asıl amacımız. Ayrıca kamunun bütçe dengesi de iç borçlanma ihtiyacını ortaya koyuyor. Faizler yükselişe geçtiğinde de bankalar bu maliyeti üstlenecek.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/musluklari-kismadik/258677