PARA PİYASALARI TABURCU OLDU
Tarih: 19 Mayıs 2009 - 10:58
ABD'de merkez ve hazinenin piyasayı aylar süren operasyonlarla 12,8 trilyon dolara boğması para piyasalarında işe yaradı. Faizler 1986'dan bu yanaki en düşük seviyesinde. Ancak buradaki iyileşme ekonomide hızlı toparlanma anlamına gelmiyor.
Küresel krizin en kritik dönemlerinde tıkanan likidite musluğu yüzünden bankaların birbirlerine bile para vermediği zamanlar daha dün gibiydi. Daha geçen yılın ekim ayında bankalar borç vermek için ciddi faiz farkları talep ediyordu. Son bir ayda ise tam tersi oldu, para piyasaları bu kez pespembe bir rüyaya daldı. ABD hükümeti ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) 1929 Büyük Buhran'dan bu yana görülen en kötü resesyondan çıkışı hızlandırmak adına piyasaya saçtıkları 12,8 trilyon dolar ilk olarak para piyasalarında işe yaradı. Merkez bankalarının sıfır faiz uygulamaları ile adeta bedava para dağıtmaya başladığı bir dönemin ardından para piyasaları 23 yıldır olmadığı kadar rahat bir döneme girdi. Para piyasalarının en önemli göstergeleri olan Libor faizleri düştükçe düştü, TED spreadleri ile Libor-OIS spreadleri ise iyice daraldı. Küresel piyasalar için "Kara Ekim" olarak tarihe geçen ekim ayında neredeyse yüzde 5 seviyelerine yaklaşan 3 aylık dolar Libor faizi artık yüzde 1'in altında. Bu günlük Libor faizlerini belirleyen İngiliz Bankacılar Birliği'nin (BBA) Libor faizlerini yayımlamaya başladığı 1986 yılından bu yanaki en düşük oran. Dünya çapında 360 trilyon dolarlık finansal yatırım aracının faizinin hesaplanmasında kullanılan Libor faizleri ABD'li Lehman Brothers bankasının batmasıyla beraber ekim ayında yüzde 4,82'ye kadar fırlamıştı.
TED spreadi daraldı risk iştahı artıyor
Libor faizi ile gecelik swap faizleri arasındaki farka işaret eden Libor-OIS spreadi ise 62,7 baz puan seviyesinde. Bu 24 mart 2008'den bu yanaki en dip seviye. 3 aylık dolar swap faizi de 1,75'leri gördüğü ekim ayından sonra şu ara yüzde 0,75 seviyesine kadar gerilemiş durumda. Kredi piyasaları için bir diğer önemli gösterge olan ve ABD hazine tahvilleri ile bankaların borçlanma faizleri arasındaki farka işaret eden TED spreadleri ise yine yüzde 1'in altında. Bu 2007 yılının ağustos ayından bu yanaki en düşük seviye. Kasım ayında TED spreadi yüzde 2,5'in üzerindeydi. Kısacası kredi piyasalarındaki borçlanma faizleri kriz başladığından bu yana ilk kez bu kadar gevşek. Yani bankalar arasında eskisi gibi bir borç verme sorunu yaşanmıyor. Para piyasalarındaki iyileşmenin yanısıra yatırımcının risk iştahını gösteren korku endeksi VIX de 33,12 puanla krizden bu yanaki en düşük seviyelerinde. Yani yatırımcı riskli hamleler yapmaktan korkmuyor.
Asyalı ihracatçılar ve ABD'li şirketler kilit
Risk iştahının bu denli açılmasının en önemli sebebi ise krizde kuruyan likiditenin şimdi merkez bankalarının hamleleri ile tam bir bolluk dönemine girmesi. Bu da geçen hafta küresel krizin kurtarıcısı olarak görülürken Asya'dan gelen kötü sanayi üretimi ve ihracat rakamları ile morali bozulan piyasalar için bir süre daha ralli yaşama fırsatı verebilir. Ancak ne para piyasalarındaki bu iyimserliğe ne de VIX'deki gevşemelere çok fazla paye vermemek gerekiyor. Çünkü para piyasalarının iyileşmesi ekonominin genelinde hemen bir iyileşmenin görüleceği anlamına gelmiyor. Hatta bir çok ekonomiste göre 2009 küresel ekonomi için kayıp bir yıl olacak ve gerçekçi bir toparlanma ise ancak 2011 yılında başlayabilecek. Bu aradaki dönem ise piyasalardaki fırsat avcılarına yarayacak. Ayrıca Avrupa'da bankacılık sisteminden her geçen gün kötü haberler geliyor. Sektörün krizin daha da derinleşmesi halinde 500 milyar dolara yakın yeni sermayeye ihtiyacı olabilir. Üstelik hala bu ihtiyacın nasıl karşılanacağına dair bir plan yok. Asya'nın ise küresel ekonomiyi toparlayabilmek için ilk önce kendisini ihracat ve tüketim anlamında canlandırması şart. Çin ve Hindistan'da büyüme yavaşlayarak da olsa devam ederken, Asya'nın geri kalanında GSYİH, 2008'in son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 15 çakıldı. Çin'de nisan ayı ihracat rakamları ise yüzde 22,6 gerileyerek 91.94 milyar dolara indi. Fabrika üretimi ise nisan ayına kadar olan 12 aylık dönemde yüzde 7,3'e gerileyerek beklentilerden kötü çıktı. Singapur'un ise nisan ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 19 geriledi. ABD'de ise geçen haftalarda açıklanan ilk çeyrek şirket bilançolarının yüzde 90'ından kar çıkmış olsa da, önümüzdeki dönemde bilançolar daha kötü gelebilir.
Avrupa bankaları iyileşmeden kriz bitti demek olmaz
Analistlere göre para piyasalarındaki toparlanmada hisse senetlerindeki çıkışın da etkisi var. Ancak özellikle son bir aydır küresek krizde dibe gelindiğini fiyatlayan piyasaların önümüzdeki dönemde yeni bir ayı piyasasına sürükleneceği ve düzeltme yaşayacağı beklentileri de artıyor. Çünkü yaşanan ralli ekonomiden gelen toparlanma işaretleri değil sadece hem ekonominin hem de şirket bilançolarının "zannedildiği kadar kötü gelmemesi" ile yaşandı. Yani hisse senetleri piyasası kötünün iyisini fiyatladı, bu nedenle de aşırı iyimser olmadan önce daha gerçekçi iyimser verilerin ortaya çıkması gerekiyor. Ancak durum parlak görünmüyor. Avrupa bankacılık sektörü ise para piyasalarında iyileşme olsun olmasın küresel krizden çıkışta şu an için kilit rol oynuyor.
Avrupa'nın ABD'den daha kötü bir bankacılık krizi yaşayacağı tartışma konusu. Sektörün yeni sermaye ihtiyacının ise en az 375 milyar dolar olduğu da gündemde. Ancak en azından ABD'de önceki hafta açıklanan stres testleri gibi adımlar atılırken Avrupa'da bu sermaye ihtiyacının nasıl karşılanacağı yönünde elle tutulur bir fikir henüz üretilmiş değil. Avrupa Merkez Bankası (AMB) ise muadili ABD Merkez Bankası (FED) bankalardan zaralı varlık satın alınması yönünde bir adım atmak istemiyor. Bu nedenle de sadece İngiltere ve Almanya bankaların elindeki zararlı yatırım araçlarını satın alma yönünde kendi planlarını tasarlıyor. Ancak bunun diğer euro bölgesi ülkeleri ve doğu Avrupa ayağı da var.
REFERANS
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/para-piyasalari-taburcu-oldu/258547