TMSF'NİN 'ZİMMET' KAYGISI
Tarih: 17 Mayıs 2009 - 09:29
Bankacılar kredi verirken zimmet suçuyla hapse girme korkusu yaşıyor. Zimmet maddesinde uygun düzeltmelere karşı olmayan TMSF ise köklü değişiklik yapılması halinde eski batık banka patronlarının süren davalarda durumu tersine çevirebileceğinden korkuyor
Türkiyede 2000 - 2001deki batık banka krizi sektörü etkilemeye devam ediyor. Krizden sonra, 2005te çıkan ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) batık bankaların patronlarının üzerine gitmede geniş yetkiler veren Bankacılık Kanununun zimmeti düzenleyen 160. maddesi kredi verirken hapse girme korkusu yüzünden bankacılar üzerinde baskı yaratıyor.
Maddede bankacıların kaygılarının giderilmesi yönünde düzeltmeler yapılmasına karşı olmayan TMSF ise yapılacak düzenlemenin genel tanımlar içermesi halinde, zimmetine para geçirme suçundan haklarında sayısız dava açtığı eski banka patronlarının süren davalarda yeni güç kazanacağı endişesini taşıyor. Söz konusu madde şöyle:
Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer malları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçiren banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları, 6 aydan 12 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacakları gibi bankanın uğradığı zararı tazmine mahkûm edilirler.
Düzenleme yetkisi BDDKda
Maddenin bu haliyle yoruma açık olduğunu ve iyi niyetle verilen kredilerin kriz ortamlarında başlarına zimmet suçlaması çıkarabileceğini belirten bankacılar, Kriz ortamında bu yasal düzenlemeyle kredi veremeyiz, bu madde Demoklesin kılıcı gibi başımızın üstünde duruyor diyorlar.
Bankacıların kaygılarını haklı bulduğunu söyleyen TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ise bu konuda Bankalar Birliğiyle birkaç kez görüştüklerini ancak bir fikirbirliği sağlayamadıklarını söyledi. TMSFnin batık banka patronlarıyla yaptığı mücadalede kanundan güç aldığını söyleyen Ertürk, O düzenlemeler olmasaydı biz batık banka patronlarının neden olduğu zararların tahsilatlarını gerçekleştiremezdik. Ancak zimmet maddesi konusunda bankacıların kaygılarını anlıyoruz, uygun ifade düzeltmelerinin yapılmasına karşı değiliz. Yapılacak yasal düzenlemede yetkili merci BDDKdır dedi. Ertürk şöyle devam etti:
Bankalar Birliğiyle görüştük
Bankacılarda yasanın yazılış biçimi nedeniyle yanlış sonuca yol açabilir korkusu var. Bugün iyi niyetle verdiğiniz bir kredinin üç yıl sonra ne olacağı belli değil. Bankacıların iyi niyetle verilmiş bir krediyle ilgili olarak suçlanmaması gerekiyor. Bu çok doğru bir talep, arkasındayız.
Mevcut yasal düzenleme de bu talebin tersini öngörmüyor fakat onlar Acaba gelecekte yargı mercileri ve mahkemeler bunun tersi bir yorumda bulunabilir mi? diye bir korku ve tedirginlik duyuyorlar. Bu ihtimali önlemek için bir takım ifade düzeltmeleri yapılabilir.
Biz bu konuda Bankalar Birliğiyle son 4 - 5 ay içinde bir çalışma yaptık. Bu düzenlemenin yararlı olabileceğini düşünüyoruz ama bu düzenlemenin ifadeleri konusunda henüz tam bir fikir birliğine varmış değiliz. Bizim üzerinde titizlikle durduğumuz şey; bu kredi mekanizmasının geçmişte olduğu gibi yine banka sahiplerine ve ortaklarına kaynak aktarım mekanizması olarak kullanılmamasıdır.
İsviçrede param yok, tüm varlığım 2 daire, 1 araba
Batık Toprakbankın sahibi Halis Toprakın gazete ilanıyla, Ailesini İsviçreye yerleştirdi, kendisi de görev süresi dolduğunda İsviçreye yerleşecek. İsviçrede yaşayacak parayı nereden buluyor? Kendisinden hesap sorulsun diye kendisini hedef gösterdiği TMSF Başkanı Ertürk, İsviçrede parası olmadığını, oğlunun Cenevrede bir bankada uzman yardımcısı olarak çalıştığını söyledi. Ertürk şöyle konuştu:
İsviçreye kaçacak değilim. İsviçrede yiyecek param da yok çünkü çok pahalı bir yer. Maaşla geçinen bir insanım. İçinde yaşadığım bir evim, 5 yıllık bir arabam, bir de taksidini yeni bitirdiğim küçük bir dairem var. Bütün varlığım bu. İsviçrede param da yok.
Ertürk, Toprakın iddialarının nereden kaynaklandığını ise şöyle açıkladı:
Oğlum İsviçrenin Cenevre kentinde, Credit Europe Bankta bankacı olarak çalışıyor. Bunu biraz da ben istedim çünkü günümüzde bankacılık biraz da yurtdışını bilmenizi gerektiriyor. Tamamen alt düzeyde, uzman yardımcısı düzeyinde bir bankacı. Karar mekanizmalarında değil.
Batık faturasının üçte birini tahsil etmiş olacak
TMSFdeki görev süresi Ocak 2010da dolacak olan Ahmet Ertürk, kurumda altıncı yılını tamamlayacak. Göreve başladığı ilk günlerde batık bankaların topluma çıkardığı 70 milyar dolarlık maliyetin ancak 6 - 6.5 milyar dolarının tahsil edilebileceğini tahmin eden Ertürkün şimdiki tahmini 22 milyar dolar. Ertürk bunu şöyle açıkladı:
O günkü koşullarda bize tanınan hukuksal imkanların yetersiz olduğunu gördük ve düzeltilmesini istedik. Buradaki bazı yasal değişikliklerle tahsilat çalışmalarımız etkin bir hale geldi. Bütün bu çalışmaların sonunda tahsilatlarımız bugün 18 milyar doların üzerine çıktı. Önümüzdeki hedef de 7 - 8 yıl içinde protokoller gereği böyle 3 - 3.5 milyar dolar daha tahsilat yapmaktır. Toplamda 22 milyar dolar tahsilata ulaşmayı öngörüyoruz.
KADİFE ŞAHİN-MİLLİYET
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/tmsfnin-zimmet-kaygisi/258498