Aydın, Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) tarafından Ankara Sanayi Odasında (ASO) ''Krizden Çıkışta Üretimi ve İstihdamı Teşvik Politikaları'' konulu panele katıldı. Ekonomik küresel krizle ilgili değerlendirmelerde bulunan Aydın, 2001 yılında yaşanan krizin yerel, ancak bugünkü ekonomik krizin küresel boyutta olduğunu söyledi. Aydın, yerel düzeydeki krizlerde ülkelerin kendi çözümlerini üretebileceğini, küresel düzeydeki krizlerde ise alınacak önlemlerin yeterli olamayabileceğini kaydetti. 2001 yılında yaşanan krizden sonra Türk bankacılık sektörünün olumlu yönde yeniden yapılandırıldığını anımsatan Aydın, ''2001 krizinde aslında biz krizin nedeniydik. Halkbank o nedenlerden biriydi. O yıllarda gecelik 7 bin 500'den borçlanan bir bankaydık. Para piyasalarından borç alamazsak akşam bankayı kapatamıyorduk. Halkbank şimdi çok iyi bir noktaya geldi'' diye konuştu. -''KRİZDE PANİK YAPMADIK''- Mevcut kriz ortamında panik yapmadıklarını vurgulayan Aydın, şöyle konuştu: ''Bizle çalışan bütün bıçak sırtı firmaları yönettik. 'Beni yönetmedin' diyen biri varsa gelsin konuşalım. Ama bizim sektörün oyuncularından bir bölümünün yurt dışı partnerlerinde sıkıntılar oldu. Bu sıkıntılar reel sektörün kendi arasında da oldu. Ama biz panik yapmadık. Ama sektörün diğer oyuncularının bir şekilde kredilendirmediği bütün firmaları tek başımıza kredilendirme lüksümüzün olamayacağı da bir gerçek.'' Aydın, hiç bir krediyi geri çağırmadıklarını, canlı kredilerde çok ciddi yapılandırma yaptıklarını kaydetti. Yatırım aşamasında olan firmaların 36, 48 ay vadeli krediler kullandıklarını ancak yatırımlarını bitiremedikleri için sıkıntı yaşadıklarını anlatan Aydın, şöyle devam etti: ''Burada önemli olan unsur yurt dışından temin edilecek fonlardır. Biz yaklaşık 1 milyar dolarlık kaynak temin ettik. 2002 yılında 100 milyon dolar vardı, banka bunu kullandırmamıştı. Şu anda elimizde yaklaşık 250 milyon dolarlık kaynak var. 8 Haziran itibariyle Avrupa Yatırım Bankasından 390 milyon dolarlık yeni bir kaynak gelecek. Sadece ihracat yaptığı için pazar daralmasından dolayı sıkıntısı olan bütün firmalarımızı bankamıza davet ediyoruz. İşletme kredilerini kullandırma konusunda kendi mevzuatımızda da bir revizyona gittik. Daha hızlı kullandırabilmek için modülden kredi yapabilme imkanı getirdik. 1 yıl ödemesiz 5 yıl vadeli kredi yapabileceğiz.'' -DIŞ TİCARET MÜSTEŞAR VEKİLİ KÖTEN- Dış Ticaret Müsteşar Vekili Abdullah Köten de küreselleşen bir dünyada firmaların ayakta kalabilmeleri için rekabetçi ortama uyum sağlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye'nin dış ticaretinde son yıllarda önemli gelişmeler olduğunu, ihracat rakamlarının arttığını, dünyanın en büyük 15. ekonomisi haline geldiğini anlatan Köten, ''Daha önce 2. ligde oynuyorduk, 1. lige çıktık şimdi süper ligde oynamaya adayız'' diye konuştu. İhracatın geliştirilmesi için ciddi destek mekanizmalarının olduğunu belirten Köten, bu konuda Dış ticaret Müsteşarlığı olarak her zaman firmaların ve şirketlerin yanında olduklarını ifade etti. Müsteşarlık olarak Afrika, ABD ve komşu ülke pazarları için bölgesel stratejiler oluşturduklarını anlatan Köten, artık ülke ve sektör düzeylerinde stratejiler oluşturacaklarını kaydetti. -ASO BAŞKANI ÖZDEBİR- ASO Başkanı Nurettin Özdebir de küresel krizin en önemli etkilerinin istihdamda görüldüğünü, işsiz sayısında sürekli artış yaşandığını söyledi. ASO olarak 2009 yılında yapılan yatırımlarda yüzde 100 yatırım indirimi uygulamasını önerdiklerini belirten Özdebir, bunun, hem istihdam hem de iç talep üzerinde olumlu etki yaratabileceğini bildirdi. Son bir kaç aydır tüketici güveninin artış gösterdiğini ancak ekonomik politikalardaki belirsizliğin tüketici güvenindeki yükselmeyi sınırlandırdığını anlatan Özdebir, bu açıdan bakıldığında IMF ile görüşmelerin bir biçimde sonuçlandırılmasının yerinde olacağını kaydetti. Kıdem tazminatı haklarını güvenceye alan Kıdem tazminatı Fonu'nun acilen oluşturulması gerektiğini vurgulayan Özdebir, kriz sürecinde alınması gereken diğer önlemleri ise şöyle sıraladı: ''Başta belediyeler, hastaneler ve üniversiteler olmak üzere tüm kamu kuruluşları özel sektöre olan borçlarını hemen ödemelidir. Kamu altyapı yatırımlarındaki KDV oranı yüzde 8'e indirilmeli ve ödeneklerin açılması da öne çekilmelidir. Kredi Garanti Fonu'na desteğin hayata geçirilmesi hem şirketler kesimini hem de bankaları büyük ölçüde rahatlatacaktır. İç pazarımızı canlı tutabilirsek krizden daha az etkilenebiliriz.'' -DİĞER KONUŞMACILAR- TOSYÖV Başkanı Hilmi Develi ise ekonomik kriz için 2007 yılının son çeyreğinde önlem alınması gerektiğini ifade ederek, şu anda işsizlik sayısını azaltacak ve istihdamı artıracak önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Develi, somut ve yapıcı öneriler taşıması nedeniyle bu tür toplantıların reel sektör ve KOBİ'ler açısından önemli olduğunu kaydetti. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, hükümet tarafından kriz sürecinde alınan tedbirlerin sadece kısa vadeli olduğunu belirterek, yatırıma ve istihdama yönelik uzun vadeli tedbirlerin alınmadığını savundu. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele ve haksız rekabetin önlenmesi konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini anlatan Çelebi, ''Sanayiciler açısından enerji yükü, sigorta yükü var, vergiler yüksek. Bu konularda düzenleme yapılmalı'' dedi.