Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticileri Vakfı (TOSYÖV) Başkanı Hilmi Develi, bir bakan bir konuda olumlu bir şey söylerken bir başka bakanın farklı şeyler söyleyebildiğini belirterek, ''Ben diyorum ki; tek partili koalisyon hükümeti bu galiba...'' dedi. TOSYÖV ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) işbirliğinde, İSO Odakule'de düzenlenen ''Krizden Çıkışta KOBi-Finans Sektörü işbirliği' konulu panelde Develi, Türkiye'nin gerçek gündemine ekonomiye dönmesi gerektiğini belirtti. Develi, siyaset ve onun getirdiği yapay gündemlerin Türkiye'nin gündeminde olduğu durumlarda, Türkiye'nin sorunlarının katlandığını söyledi. Bir bakan bir konuda olumlu bir şey söylerken, bir başka bakanın farklı şeyler söyleyebildiğini ifade eden Develi, ''Ben de diyorum ki tek partili koalisyon hükümeti bu galiba'' dedi. Kredi Garanti Fonu ile ilgili değişikliği öngören, 3 maddelik çok kısa yasanın 5 aydır geciktiğini, bu kadar gecikmemesi gerektiğini söyleyen Develi ''insaf edin'' dedi. Develi, üretim ağırlıklı modelin Türkiye'de olmazsa olmazlar arasında yer alması gerektiğini kaydetti. -İTO BAŞKANI YALÇINTAŞ- İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş da Türkiye'nin IMF ile yapacağı anlaşmanın kendileri açısından maddi değerden çok psikolojik değer taşıdığını ifade ederek, ''Hem ulusal ekonomimize güvenin tazelenmesi hem de özellikle krizle ilgili karamsar öngörülerin önüne geçilebilmesi için Türkiye'nin IMF ile bir noktada anlaşma yapması lazım'' dedi. Bankaların KOBİ'lere kredi vermedeki çekincelerinin aşılması gerektiğine işaret eden Yalçıntaş, ''Türkiye'de bankaların nakit fonlama yöntemiyle desteklenmeye ihtiyacı yok. Dolayısıyla bankaların mutlaka KOBİ'lere yönelik programlarını daha da genişletmeleri, biraz daha esnek hale getirmeleri gerekiyor'' şeklinde konuştu. Finans sektörü reel sektör diye ayırmadığını, herkesin aynı gemide olduğunu belirten Yalçıntaş, reel sektörde kaybedilen her kanın bankacılık sektörü için kaybedilen bir müşteri anlamına geldiğini vurguladı. Yalçıntaş, İTO olarak 11 bankayla anlaşma imzaladıklarını hatırlatarak, ''16 bin 500 küsur üyemiz bu anlaşma çerçevesinde bankalarla uygun şartlarda kredi kullandı. Halk Bankası ile yaptığımız anlaşma ile bizzat kendi paramızı kredi olarak verdik. 300 milyon dolardı. 2 günde tükendi'' dedi. -''ŞEFFAF BİLANÇOLAR DÜZENLEMEMİZ LAZIM''- Bankalar Birliği Başkan Vekili ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Varol Civil ise zaman zaman farklılıklar olabileceğini ancak bankalar ve reel kesimin birlikte hareket eden ve aynı gemide bulunan iş ortakları olduğunu söyledi. Dünyada yaşanan global krizin tamamen gelişmiş ülke krizi olduğunu ve resesyon denilebilecek tanıma girdiğini ifade eden Civil, özellikle Avrupa ülkelerindeki daralmanın ciddi boyutlarda olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin ihracatını Avrupa ülkelerinden, gelişmekte olan pazarlara doğru dağıtması, bu krizin kalıcı ve biraz uzun süreceğinin iyi hesaplanması gerektiğini kaydetti. Civil, finans sektörünün bugün biraz daha ihtiyatlı olmasının sebebinin dışarıda kredi bulamayacağı kaygısından kaynaklandığını, kendilerine sendikasyon kredisi veren bankaların bugün olmadığını, bir kısmının devletleştirildiğini söyledi. Civil, Türk bankacılık sektörünün bu krize sermaye yeterliliği çok güçlü oranda girdiğini ve krizin çözümünün bir parçası olacağını, sektörün kıymetini bilmek gerektiğini vurguladı. Dünyada oyunun şeklinin değişeceğini, kredi verme kriterlerinin yeni baştan yazılacağını söyleyen Civil, ''Şirketler finans bölümüne çok sıkı yatırım yapmıyor. Bizim finans kesimine yatırım yapmamız ve daha şeffaf bilançolar düzenlememiz gerek. Şirketlerde performansları ölçen raporlamalar ve tespitleri elde etmemiz lazım. Bundan böyle gerçek bilgiye dayanan daha şeffaf bilançolar çok daha kolay kredilere ulaşacak'' dedi. KOBİ'lerin toplam kredilerden aldığı payın yeterli olmadığına işaret eden Civil, ''Bugün itibariye biz özel sektöre kredi vermeye devam ediyoruz ama daha dikkatli kredi vermeye devam ediyoruz'' dedi. Civil, henüz faizlerin istedikleri seviyeye düşmediğini, önümüzdeki dönemde düştüğünü göreceklerini belirterek, ''Şu andaki faizlerin içinde ciddi miktarda risk pirimi var. Problemli krediler düştüğü anda ve kredi garanti fonu devreye girdiği anda faizlerin düştüğünü göreceğiz'' dedi.