Yazdır

CITIBANK'TAN KRİZE 'BÜYÜK' ÇÖZÜM

Tarih: 24 Nisan 2009 - 11:02

Sistemle büyük firmalar, tedarikçileri olan yan sanayii korumaya alırken "Yan sanayine hala ihtiyacım var ve onun sağlıklı olması önemli" mesajını veriyor.

Ece CEYHUN - DÜNYA Büyük şirketler partner bankaları ile tedarikçi firmalarının finansman kaynaklarına erişimini kolaylaştırıyor. Bir anlamda büyük firmalar, tedarikçisi olan küçük firmaya sponsor oluyor. Kriz ile katlanarak büyüyen 'alacağın finansmanı' sistemi banka-şirket ilişkisine yeni boyut getirdi. Finansman kaynaklarına erişimi güç veya maliyetli firmalar için bir sıkıntı da alacağını zamanında tahsil edebilmek. Bugün artık sadece şirketlerin kendisini kurtarması değil tedarikçi zincirini oluşturan işletmelerin de yollarına sağlıklı devam edebilmeleri önemli. Citibank AŞ Global İşlem Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Karter, son dönemde Türkiye'de de tedarik zincirinin finansmanı olarak nitelendirilen finansman yönteminin özellikle son bir iki ayda hızla arttığını kaydetti. Karter, "Büyükler küçükleri kanatları altına aldı ve kazan-kazan ilkesi başladı. Ekimden sonra piyasada bir anda değişik kategorilerdeki şirketlerin ratingleri değişti. Finansman maliyetlerinde artış oldu. Tedarikçi olarak nitelendirebileceğimiz orta ve küçük boy işletmelerin finansman maliyetleri bazı durumlarda üçe, dörde katlandı. Tedarikçi finansmanı altında, tedarikçiniz yüzde 40'lardan borçlanacağına kurumsal firmaların araya girmesiyle yüzde 13-15'lerle borçlanmaya başlayabiliyorsa iki tarafa da bir avantaj yaratmış oluyorsunuz. Küçük firmalar için sadece finansman maliyetinin düşmesi değil alacaklarını zamanında tahsil edebilmesi de önemli. Bu modelle her zaman en küçük tedarikçinin maliyeti en düşük noktaya inmese de alacaklarını kendi nakit ihtiyaçlarına göre şekillendirdikleri bir takvim çerçevesinde tahsil edebilmeleri onlar için büyük rahatlama sağladı. Göreceli olarak kredibilitesi yüksek olan tedarikçi firmaların faizi aynı kalsa da alacağını hızlı tahsil edebilmesi faiz maliyetine katlanmasına da neden oldu. Bu model sadece tedarikçilere nefes aldırmıyor kurumsal firmaların üretimini de garanti altına alıyor. Aynı zamanda kurumsal firmalar ödeme vadelerini uzatma imkanına sahip oluyor" dedi. Bankacılık kesimindeki son gelişmeleri değerlendiren Emre Karter, Türk şirketlerinin son günlerde alacak riskini ve alacak günlerini azaltarak kendilerine verimlilik yarattıklarını belirterek teminat mektupları ile başlayan bu sürecin artık distribütör finansmanı modelleri ile devam ettiğini kaydetti. Karter şöyle konuştu: "Kredili finansman modelleri ana firmanın bir an evvel banka veya finansman kuruluşu tarafından desteklenen bir sistemle hızlandırılmış bir şekilde alacağını kendi içinde halletmesi ile başladı. Bundan sonraki adım ise tedarikçi zincirinin finanse edilmesi oldu. Bu alan aslında çok büyük ve kat edilecek mesafenin de büyük olduğu bir yer. Baktığınız zaman yerli büyük bir firmanın da, global bir şirketin de dünyanın bir çok yerine dağılmış tedarikçileri var. Bunların kendilerine göre büyüklükleri ve kendilerine göre finansman ihtiyaçları var. Finansal muslukların bugünlerde kısılması ile beraber tedarik zincirinin sağlığı onlardan hizmet alan büyük şirketler içinde önemli hale geliyor. Sizin için çok önemli bir tedarikçinizin finansman sıkıntısı nedeniyle zora düşmesi ve üretiminde sıkıntı yaşaması bir anda onun problemini sizin de probleminiz haline getiriyor. Satış günlerinizi kıstığınızda kendinize iyi bir şey yapmış olsanız da aslında tedarikçinizi zora sokuyorsunuz." Şirketler gelip istiyor Tedarik zincirinin finansmanı modelinin ağırlıklı olarak 2 yıldır gündem de olduğunu ama uluslararası piyasalardaki para bolluğu nedeniyle işlemlerin az yapıldığını aktaran Karter, özellikle kendisini Ekim 2008'de hissettiren küresel krizin paranın maliyetini artırması, herkesin nakdini dikkatli kullanmaya çalışması ile yıldızının parlamaya başladığını ifade etti. Eskiden modeli anlatmak için bankacıların şirketlere gittiğini şimdi ise şirketlerin bu modeli kullanmak için bankalara geldiğine dikkat çeken Karter, "8 ay evvel belli sayıda şirketler bu modellerle ilgileniyorken, bu sayı çok kısa bir zaman içinde 4-5'e katlandı. Bu tedarikçi finansman modellerine inanılmaz talep var. Biz, ekimde şirketlere 'Bütün tedarik zinciriniz tehlike altına giriyor. Ödemelerinizi kısıp da onları daha fazla baskı altına sokacağınıza sponsor olduğunuz modeller üzerinde çalışın. Yanınıza partner banka alın bunu da global modelleme ile yapın' tavsiyesinde bulunuyorduk. Bunu söylerken de şirket tedarik zinciri finansman maliyetlerinin, Türkiye'nin rekabet ettigi Mısır, Çin gibi bu modelleri yoğun kullanan ülkelerden farklılaşmaması gereğini hatırlattık" diye konuştu. Finansman katlanarak büyüyor Bu model ile öncelikle otomotiv, beyaz eşya, büyük market zincirlerinın yanı sıra Türkiye de ana sanayisi gelişmiş yan sanayisi de onun yanında konuşlanmış şirketlerin ilgilendiği bilgisini veren Karter, "Kurumsal bankacılık kendine böyle bir kol yarattı. Alacak vadesine göre ki bu süre 45 gün ise ortalama 10-25 milyon dolar arasında programlar var. Bunu yıllık olarak düşündüğünüzde rakamlar katlanarak büyüyor ve milyonlarca dolarlık finansman yaratmış oluyorsunuz. Buna ciddi yatırım yapan bankalardan biriyiz. Uzun süreden beri işlem bankacılığı olarak bu hizmeti veriyoruz ama artan ilgiye dünyanın geldiği noktanın çok büyük etkisi oldu" ifadelerini kullandı. KUTU Sistem nasıl işliyor? Tedarik zincirinin finansmanı modelinde büyük bir şirket yanına bankasını da alarak tüm tedarikçilerini bir masanın etrafına topluyor. Örneğin bir otomotiv firmasının tedarikçileri arasında kendisi gibi uluslararası bir firma (A) şirketi, büyük ama yerli bir firma (B) şirketi, küçük ama önemli bir firma(C) şirketi olabilir. (B) şirketinin finansal kaynaklara ulaşımı vardır ama artan maliyetlerle beraber kullandığı kredilerin faizi yüzde 20 ye gelmiştir. (C) küçük bir şirket olduğu için banka limitlerine ulaşımı yoktur. (A)'nın finansman maliyetleri değişmez ama bilanço üzerindeki alacağını hızlandırması onun için yararlıdır ve bu zincire o da katılabilir. (B) maliyetini aşağı çekmiş olur. (C) için bu zaten fırsattır. Belli bir vadede gerçekleşmiş alacağın kırılması üzerine çalışır. Ana firma bir anlamda tedarikçilerine 'sponsor' olarak modelin oluşmasında ilk adımı atar ve tedarikçisini piyasadaki bir takım artan maliyetlere hem de kuruyan finansman kaynaklarından tamamen kurtarmış olur. Küçük firma büyük firmanın kredibilitesinden yararlanır.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/citibanktan-krize-buyuk-cozum/257876