Yazdır

BANKALAR İLK ÇEYREKTE KÂR REKORU KIRAR

Tarih: 23 Nisan 2009 - 09:14

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Yörükoğlu, kredilerin canlandırılmasının önemli bir sorun olmayı sürdürmesine rağmen, muhafazakar politikaların bankacılık sektörüne yardım ettiğini ifade ettiğini söyledi.

Türkiye'deki ticari bankaların karlarının, bu yılın ilk çeyreğinde tarihi bir rekora ulaşmasını beklediğini belirten Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Mehmet Yörükoğlu, kredilerin canlandırılmasının önemli bir sorun olmayı sürdürmesine rağmen, muhafazakar politikaların bankacılık sektörüne yardım ettiğini ifade etti. Birleşik Arap Emirlikleri'nin en büyük medya grubu olan AMG'in sitesine açıklamalarda bulunan Yörükoğlu, "Bizim bankacılık ve finansal sistemimiz oldukça güçlü. Son birkaç yıl, muhafazakar parasal ve finansal politikalar izledik. Kurallar muhafazakar oldu. Bizim direncimizi güçlendiren başlıca faktör, bankacılık sektörünün direnci oldu" dedi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verilerine göre, Türk bankacılık sektörünün bu yılın ilk iki ayındaki net karı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,3 artarak 3.2 milyar liraya çıktı. Sektörün karı 2008'de ise yüzde 8,6 azalarak 13.4 milyar liraya gerilemişti. Yapısal değişimler yapıldı Son birkaç yılda ekonomide bazı yapısal değişimlerin olduğunu ve katma değeri yüksek üretimine geçildiğini kaydeden Yörükoğlu, ancak ekonomin halen küresel krizin neden olduğu bazı zorluklarla karşı karşıya bulunduğunu kaydetti. Yörükoğlu, odaklandıkları yeni sektörlerin büyüme döneminde iyi bir performans gösterdiğini ancak şimdi çok kötü etkilendiğini ifade etti. Krizin olumsuz etkilediği ihracatta bu yılki beklentinin 100 milyar dolar olduğunu vurgulayan Yörükoğlu, son altı ayda işsizliğin yüzde 3 arttığına işaret etti. Yörükoğlu, bankacılık ve finansal hizmetlerdeki zorluklarla ilgili olarak Merkez Bankası'nın faiz oranlarını son altı ayda 7 puan gibi önemli bir indirdiğini kaydetti. Yörükoğlu, daralma sona erdiğinde Türkiye'de konut gibi sektörlerin çok iyi bir performans göstermesini beklediğini vurguladı. (ANKA) Piyasalarda fırsat dönemi Amerikan borsalarında yaklaşık altı hafta süren çıkış eğilimine bakıp "acaba krizde dibi gördük mü" diye düşünürken, borsalar birden yönünü aşağı çevirdi. Şimdi tekrar kasım ya da mart dipleri konuşulmaya başlandı. Doğru bir tahlil yapmak için ilk olarak piyasalardaki ve reel ekonomideki hareketleri birbirinden ayırmak lazım. Çünkü piyasalara bakarak reel ekonomi hakıında çıkarım yapmaya çalışmak körlüğe neden olabiliyor. Önce dünyanın farklı coğrafyalarından bir kaç farklı öngörüyle başlayalım. Resesyon yavaşlıyor Çin bu yıl yüzde 8,3 büyüyecekmiş. Kime göre; Çin Sosyal Bilimler Akademisi'ne göre. Oysa Çin hükümetinin resmi tahmini bile yüzde sekiz seviyesinde bir büyümeydi. Çinli olmayan bağımsız ekonomistlere göre ise Çin bu yıl yüzde 6-6,5 arasında ya büyür büyümez. Toplam 560 milyar dolar büyüklüğündeki teşvik paketi krizin seyrini bu kadar değiştirmiş olabilir. Neden olmasın? Ama yine de yüzde 8,3 Çin için çok yüksek bir rakam. İngiltere'de resesyonun şiddeti ise bu yılın ikinci üç aylık döneminde ilk üç aya göre daha hafif olacakmış. Bu tahmini yapan kuruluş ise İngiliz Sanayi Konfederasyonu. Tarihinin en derin resesyonlarından birini yaşayan ülke için önemli bir öngörü. Diğer verilerde bundan sonraki çeyreklerin ilk çeyrek kadar sert olmayacağını gösteriyor. Resesyondan çıkışa ise daha var. Paketler işe yarıyor Teşvik paketleri işe yaramaya başlamış. Bunu iddia eden ise OECD Genel Sekreteri Angel Gurria. Diyor ki, kasım ayından bu yana uygulamaya konulan teşvik paketleri özellikle Çin'de etkisini göstermeye başlamış. Gurria'ya göre Çin kadar belirgin olmamakla birlikte ABD'de de etkiler hissedilmeye başlanmış. Harvard'dan dünyaca ünlü ekonomist Prof. Dr. Kenneth Rogoff'a göre global bir depresyon olasılığı bundan birkaç ay öncesine göre daha az. Rogoff deyip geçmeyin. Boş adam değil. Krizi ilk görenlerden biriydi. Bir zamanlar Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) baş iktisatçısıydı. Bunlar önemli açıklamalar. Hepsi bir arada değerlendirildiğinde krizden çıkış konusunda bir umut veriyor ama işin bir de "ama" boyutu var. Bu öngörülerin hiçbirinde "toparlanma başladı" kanısı yok. Hatta bazıları bunu özellikle vurgulamış. Yukarı çıkış hızlı olmaz Örneğin, Rogoff bu açıklamalarının hemen V şeklinde bir toparlanma olarak yorumlanmasını da istemiyor. Ve diyor ki, Amerikan ekonomisinin krizden önceki düzeyine yani 2007 sonundaki seviyesine gelmesi 5-7 yıl sürebilir. Hatta bu süre zarfında ABD yeni bir resesyona bile girebilir. Toparlanma olacak ama hafif olacak. Piyasaları bir kenara bırakın reel ekonomilerde dip biraz uzun sürebilir. Sanırım V ya da L değil ama geniş tabanlı bir U ile karşı karşıyayız. Bu değerlendirmelerin ortak sonucu reel ekonomilerin hala dip seviyeler dolayında olduğunu gösteriyor. Buradan yukarı çıkış ise öyle çok hızlı olmayacak. Baz etkisi nedeniyle yıl sonuna doğru iyimserliği pompalayacak rakamlar görebiliriz ama büyüme ve istihdamda kriz öncesi düzeylerin çok uzağındayız. Oralara varmak birkaç yıl alabilir. Piyasalarda ise bundan sonra inişli çıkışlı bir döneme hazır olalım. Son iki günlük düşüşe bakıp, tekrar hep aşağı gidecekmişiz gibi bir duyguya kapılmayın. Dünya piyasalarının haftanın son birkaç gününde tekrar yukarı çıktığını görebilir, mayıs ayında ise tekrar hızlı bir gerilemeyi yaşayabiliriz. Bundan sonrası iki yönde hareketli ve oynaklığın fazla olduğu bir dönem. Piyasaları iyi takip eden ve soğukkanlı olan yatırımcılar için aslında çok iyi kar fırsatları var. Baksanıza dünyanın önde gelen bankalarının hisseleri bir gecede yüzde 20 dolayında değer kaybedip, izleyen günlerde hızla tırmanabiliyor. Ama piyasaları izleme şansı olmayanlar için ise tipik bir çarpılma dönemi olabilir. REFERANS
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bankalar-ilk-ceyrekte-kar-rekoru-kirar/257852