Yazdır

EN KÖTÜ KOŞULLARDA BİLE BÜYÜYECEĞİZ

Tarih: 10 Nisan 2009 - 15:26

Şekerbank, riskler artmasına rağmen esnaf ve tarım kredilerine ağırlık vermeyi sürdürecek. Genel Müdür Meriç Uluşahin, 2009’da bankacılığın genel ekonomiden, Şekerbank’ın da sektöründen daha hızlı büyüyeceğine inanıyor...

Şekerbank’ın kitabında ‘küçülme’ yok TÜRK bankaları global krizde başarılı bir sınav verdi. Kriz nedeniyle ekonominin sadece yüzde 1.1 büyüyebildiği geçen yıl, bankalar yüzde 9.1 büyüme kaydetti. Daha da ilginci, 2008’in son çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 6.2 küçülürken, bankalar yüzde 9.5 büyüdü. Ancak bankacılar, bu büyüme sürecinin 2009’da korunabileceğine çok fazla ihtimal vermiyor. Bu yüzden de her banka kendine özgü kriz stratejileri geliştiriyor. Bazıları kredi kartlarında küçülmeyi tercih ediyor, bazıları ise şubelerini azaltmayı... Her banka gibi Şekerbank da kriz önemlerini eksik etmiyor. Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, kriz sürmesine rağmen sektörün kredilerinde yüzde 7-8, toplam aktiflerde de yüzde 5 büyüme öngörüyor. Peki Şekerbank bu dönemde nasıl bir politika izleyecek? Geçen yıl başarılı bir performans sergileyen Şekerbank, kredilerini yüzde 33 artışla 4.8 milyar, mevduatını ise yüzde 43 artışla 5.9 milyar TL’ye çıkardı. Uluşahin, sektörde ortalama yüzde 81.9 olan kredi mevduat oranının Şekerbank’ta yüzde 80-81 olduğunu belirtiyor. Banka, her koşulda bu oranın üzerine çıkmayı düşünmüyor. Meriç Uluşahin, bu yıl kredilerde yüzde 15, aktiflerde de yüzde 10 büyüme hedeflediklerini açıklıyor. Halen 250 şubeyle hizmet veren Şekerbank, bu yıl 12 yeni şube açmayı planlıyor. Uluşahin, “En kötü koşullarda bile 5-6 şube açarız” diyor... Şekerbank’ın ağırlıklı olarak esnaf ve tarım kredilerinde büyüdüğü görülüyor. Önümüzdeki dönemde bankacılığın hangi alanlarında etkin olacaksınız? Geçen yıl toplam kredilerimizin yüzde 11-12’sini esnaf ve tarım kredileri oluşturdu. Kredilerin yüzde 16’sı bireysel, kalan kısmı ise ortanın büyüğü ve kurumsal şirketlere yönelikti. 2010’a kadar esnaf ve tarım kredilerinin payını yüzde 20’ye, bireyselin payını yüzde 18’e, kalan yüzde 60’ı da ortanın büyüğü ve kurumsallara yönlendirmeyi planlıyoruz. Geçen yıl 244 milyon TL tutarındaki takipteki alacağınızı 61 milyon TL’ye satmıştınız. Öte yandan, sektörün takipteki kredi oranı yüzde 3.5’ken sizinki yüzde 4.7. Bu yıl da böyle bir satış söz konusu olabilir mi? Bu oran sektörle birlikte bizde de yükseliyor. Yapılandırılmasına gerek görmediğimiz bir iki kredimiz vardı. Bunları ayrıştırırsak bizim de oranlarımız sektör ortalamasıyla aynı. Buradaki yükselme riskini göz önüne alarak projeksiyonumuzu belirliyoruz. Şu an için satmayı düşündüğümüz bir portföyümüz yok. Ama genel trende göre değerlendirebiliriz. Riski azaltmak adına KOBİ kredilerinin oranını azaltma gibi bir planınızı var mı? Evet, KOBİ ağırlıklı çalışmak sıkıntı yaratabilecek bir tablo. Ama biz yine de bu segmentte büyümeye devam edeceğiz. Bunun için gerekirse risk primini artıracağız. Kredilerin yapılandırılmasıyla ilgili yönetmelik değişti. Bu durum bankaları rahatlatır mı? Bankacılık Kanunu’nun gerçekten çok sert yaptırımları var. Örneğin, 90 gün içinde kredi taksidi ödenmemişse, 91’inci gün faiziyle birlikte hemen karşılığını ayırmanız ve bilançonuza yansıtmanız gerekiyor. İlk altı ay içinde de yüzde 15’i ödenirse bilançonuzdan çıkarma imkanına kavuşuyordunuz. Şimdi bu yüzde 15, yüzde 5’e düşürüldü. Gerçi Mart 2010’dan itibaren yine eski haline gelecek. Bu bankalara bir miktar nefes aldırır. Ama söz konusu 90 günün 120 güne çıkarılması reel sektörün de bankaların da daha çok rahatlamasını sağlardı. Mevduatların ucuzlamasına paralel kredi verme iştahınızda bir artış oldu mu? Maalesef MB’nin faiz indirme oranı aynı miktarda kredilere yansımıyor. Belirli bir seviyeye kadar gayet iyi yansıdı. Ama bundan sonrası için beklemiyorum. TL yatırım enstrümanlarında reel getirilerin belirli bir oranın altına inmesi, Türk Lirası yatırımcılarını yabancı paraya veya diğer yatırım enstrümanlara doğru yönlendirebilir. Bu nedenle MB tarafından bundan sonra yapılacak faiz indirimleri aynı oranda kaynak ve kredi maliyetlerine yansımayacaktır. Zaten son iki indirimde bunu gözlemledik. Faiz indirimlerin ekonomiye daha etkin yansıyabilmesi için karşılık oranlarının düşürülmesi, bazı vergilerin indirilmesi gibi bilanço maliyetlerini azaltıcı tedbirlere de ihtiyaç olduğu görüşündeyim. Bankanın özsermayesi 1 milyar TL olana kadar artırım yapacağınızı açıklamıştınız. Bu süreç ne zaman başlayacak? Evet, böyle bir kararımız var. “Özkaynaklarımız 1 milyar TL olana kadar kar dağıtmayacağız ve sermayemizi artıracağız” dedik. Özkaynak büyüklüğümüz bugün 975 milyon TL’ye ulaştı. Şu anda 400 milyon TL olan kayıtlı sermayemizi yüzde 25 bedelli artırımla 500 milyon TL’ye çıkaracağız. Bankanızın artık yüzde 33.98’i Kazak hükümetine ait. Bu kapsamda faaliyetlerinizde neler değişti? Şekerbank’ın yüzde 33.98 ortağı olan BTA Securities JSC’nin ana hissedarlarından BTA Bank JSC’nin çoğunluk hisselerini Kazakistan Devlet Varlık Fonu devraldı. Şekerbank’ın vizyonunu, stratejisini kendileriyle paylaştık. Onlar da bunların hepsini kabul etti. Sermaye artırım sürecimizde de bir değişiklik yok. Ortaklık yaparken hep iki noktaya dikkat ettik. Öncelikle ortaklık sonrasında da yönetimde söz sahibi olmak istedik. İkinci kriterimizse zor şartta bile elini cebine atan bir ortağa sahip olmaktı. Turan Alem Bank’ın (BTA) yüzde 78’ine kamu ortak oldu ama sürecini başlattığımız 100 milyon TL’lik sermaye artışına bizdeki yüzde 33.98’lik payları kadar katılacaklar. Daha önce belirlenen politikalara ve anlaşmalara tamamen sadıklar. Yıl sonu itibariyle döviz, faiz ve enflasyonda öngörünüz nedir? Döviz için sağlıklı bir öngörüde bulunmak pek mümkün değil. Çünkü bu global ekonominin seyrine; ABD ve euro bölgesinin ekonomik durumuna da bağlı. Ancak dövizde bundan sonra aşağı yönlü bir trendin kalıcı olmasını beklemiyorum. Sadece IMF anlaşması sayesinde kısa vadeli bir aşağı trend oluşabilir. Faiz indiriminin ise sonuna geliyoruz diye düşünüyorum. Çünkü bundan sonraki gerilemeler kur üzerinde baskı yaratır. Devamlı değer kazanan bir TL’den orta vadede çıktığımızı söyleyebilirim. Yıl sonuna kadar kısa vadeli faizler yüzde 9.5’lerin altına inmez. Enflasyonda MB’nin de açıkladığı gibi hedefin biraz altında kalacağız. Bu da yüzde 6.5 gibi gözüküyor. Bu yıl büyümeyip küçüleceğiz. KUTU Fatura ödeme merkezlerini disipline edecek! Fatura ödeme merkezleri bankaların yeni rekabet alanı haline geldi. Şekerbank da geçen yıl Tarpam’ı yeniden yapılandırarak yeni bir hizmet platformu oluşturdu. Meriç Uluşahin, bu platformun geldiği noktayı şöyle anlatıyor: “Tarpam’ı yeniden yapılandırarak, piyasadaki düzensiz yapılanmalardan farklı, resmi ve güvenilir bir platformda her türlü fatura tahsilatını yapabilecek bir altyapı oluşturduk. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’daki 300 merkezimizde elektrik, doğalgaz, su, telefon gibi faturaların tahsilatına aracılık yapıyoruz. Bu yıl yeni Tarpam noktaları açarak, vatandaşın ihtiyacını karşılayacak yeterli sayıya ulaşmayı planlıyoruz.” KUTU Türk bankacılık sektöründe kadın yönetici sayısı yok denecek kadar az. Meriç Uluşahin, Piraye Antika (HSBC) ve Çim Güzelaydınlı (Tekstilbank) ile birlikte üç bayan banka genel müdüründen biri. Uluşahin, profesyonel iş hayatında bayan ya da erkek olmanın bir fark yaratmadığını düşünüyor. Ancak yine de erkeklerin çoğunlukta olduğu bir yapıda zaman zaman “futbol” gibi sosyal sohbetlere katılamamaktan yakınıyor... İDİL TARAKLI / [email protected] PARA DERGİSİ
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/en-kotu-kosullarda-bile-buyuyecegiz/257496