Yazdır

ALBARAKA TÜRK HER İLDE ŞUBE AÇACAK!

Tarih: 18 Mart 2009 - 22:42

Adnan Büyükdeniz, son yıllardaki hızlı gelişime rağmen katılım bankacılığının toplam bankacılık sektörü içindeki payının halen yeterli düzeyde olmadığını belirtiyor. Büyükdeniz, şube sayılarını orta vadede 150’ye çıkaracaklarını söylüyor.

Albaraka Türk Genel Müdürü Dr. Adnan Büyükdeniz “Tüm illerde ve büyük ilçelerde şube bulunduracağız” Adnan Büyükdeniz, son yıllardaki hızlı gelişime rağmen katılım bankacılığının toplam bankacılık sektörü içindeki payının halen yeterli düzeyde olmadığını belirtiyor. Büyükdeniz, şube sayılarını orta vadede 150’ye çıkaracaklarını söylüyor. Katılım bankacılığının bilinirliği geleneksel bankacılığa oranla daha düşük. Bize ana hatlarıyla faizsiz bankacılığı anlatır mısınız? Katılım Bankaları geleneksel bankacılıktan farklı olarak, tasarruf sahiplerinden topladıkları fonları, faizsiz finansman prensipleri dahilinde kurumsal finansman desteği, bireysel finansman desteği, kar/zarar ortaklığı, finansal kiralama ve mal karşılığı vesaikin finansmanı yöntemleriyle ticaret ve sanayide değerlendirerek, oluşan kar veya zararı tasarruf sahipleriyle paylaşan, mali sektörde faaliyet gösteren, reel ekonomiyi finanse eden ve bankacılık hizmetleri sunan kuruluşlardır. Katılım Bankaları, halkın ihtiyaç duyabileceği bankacılık hizmetlerini de sunarlar. Bu çerçevede teminat mektubu verme, akreditif açılması, çek karnesi verilmesi, tüm kambiyo hizmetleri, seyahat çeki verilmesi, döviz alım satım işlemleri, yurtiçi-yurtdışı havale ve transfer işlemleri, kredi kartları, POS hizmetleri ve fatura tahsilat işlemlerini sayabiliriz. Katılım bankacılığının toplam bankacılık sektörü içindeki payını yeterli buluyor musunuz? Bu payı artırmak adına yapılan çalışmalar nelerdir? Katılım bankacılığının toplam bankacılık sektörü içindeki payı, son yıllardaki hızlı gelişime rağmen halen yeterli düzeyde değil. Katılım bankacılığının faaliyete geçtiği günden bugüne kadar olan gelişmelerine bakıldığında, toplam bankacılık içerisindeki paylarının hızla yükseldiği görülmektedir. Türkiye'de halkın bir kesimi, hala klasik bankacılık sisteminden uzak durmakta. Katılım bankalarının, bu kesimin tasarruflarının ekonomiye kazandırılması açısından giderek daha fazla önem kazanmaya başladıklarını görüyoruz. Son yıllarda artan şubeleşme faaliyetleri, bu yönde ciddi kazanımlar sağladı. Bunun yanında, bilindiği üzere katılım bankalarının kullandığı enstrüman çeşitliliği klasik bankacılığa göre daha sınırlı. Ancak buna rağmen katılım bankacılığı sektöründe, yeni araçlar üretme çalışılmaları hızla devam ediyor. Sizi diğer katılım bankalarından ayıran noktalar neler? Albaraka Türk, Türkiye’nin ilk katılım bankası. Bu çerçevede hem önemli bir tecrübe birikimi sağlamış, hem de birçok ürünün sisteme kazandırılmasında öncülük etmiştir. Bankamızın büyük ortağı olan Albaraka Banking Group, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da 11 adet bankaya sahip. Albaraka Türk olarak, hem bu bankalarla, hem de geniş bir ağ oluşturan muhabir bankalarla birlikte ihracat ve ithalat işlemleri yaparak uluslararası bankacılık alanında önemli atılımlar gerçekleştirdik. Uzun süredir bizimle çalışan ve bize güvenen önemli bir müşteri portföyü olan bankamızın KOBİ bankacılığı çerçevesinde altyapısı oldukça gelişmiş olup, kurmuş olduğu merkezi bilgi işlem, teminat kontrol ve risk yönetim sistemleri ile bu alandaki en başarılı yapılardan birine sahip olduğunu ifade edebiliriz. Bu sayede hem müşterilerimizin işlemlerinin hızlı ve etkin bir şekilde yerine getirilmesini sağlıyor, hem de aktif kalitesini oldukça yüksek bir düzeyde tutabiliyoruz. Son yıllarda Türk bankacılık sisteminde KOBİ’lere daha fazla bir yönelme olduğunu görüyoruz. Siz de KOBİ bankacılığına ayrı bir önem veriyor musunuz? Albaraka Türk’ün ticari faaliyetlerinin başında KOBİ bankacılığı geliyor. Kurulduğumuzdan itibaren KOBİ bankacılığının içinde olduğumuzdan bu konuda gerekli güce ve tecrübeye sahibiz. Bu nedenle bankacılık sektörünün KOBİ’lere yönelmesi bizi olumsuz olarak etkilemedi. KOBİ bankacılığı Türkiye şartlarında zor bir bankacılık türüdür. Gereksinimleri, şartları ve müşterileri, kurumsal veya bireysel müşterilere göre daha farklıdır. Yılların sağladığı birikim, bankamızın bu alanda ciddi bir rekabet gücü oluşturacak altyapıyı tesis etmesine imkan sağladı. Bu yılın son çeyreğine girmek üzereyiz. Yılın başında hedeflenen kar düzeylerine ulaşacak mısınız? Küresel anlamda önemli bir finansal krizin yaşandığı ve ülkemizin de bu süreçten etkilendiği bir dönemden geçiyoruz. Bununla birlikte biz, 2008 yılının zorlu geçeceğini tahmin ederek bütçe ve tahminlerimizi bu doğrultuda hazırlamıştık. Şimdilik revizyona gerek duymadan %30’un üzerinde belirlediğimiz büyüme ve % 59’luk bir artışa tekabül eden kar hedefimize ulaşacağımızı düşünmekteyiz. Albaraka Türk Katılım Bankası olarak kaliteli bir aktif yapısına ve etkin bir maliyet yönetimine inanıyoruz. Bu çerçevede, takipteki alacak oranımız hem bankacılık sektörü, hem de katılım bankacılığı sektör ortalamalarının altında. Sermaye yeterlilik oranımız da, hem yasal seviyenin hem de tavsiye edilen seviyenin üzerinde seyretmekte. Banka olarak yılsonu hedeflerine ulaşacağımızı düşünüyoruz. Albaraka Türk’ün “kurumsal yönetim”e bakış açısını bize aktarabilir misiniz? Albaraka Türk olarak kurumsal yönetime önem veren bir bankayız. 2007 yılında halka açılma sonrası yönetim kuruluna bağlı Kurumsal Yönetim Komitesi’ni oluşturduk. Kurumsal Yönetim Komitesi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren bir Yatırımcı İlişkileri Müdürlüğü de tesis ettik. Kurumsal yönetim komitemiz, kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda gerekli uygulama ve kontrolleri yapıyor. Ayrıca; İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi’ne girebilmek için kurumsal derecelendirme firmalarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Türkiye ekonomisinin bugünkü durumunu ve geleceğini ana hatlarıyla nasıl değerlendiriyorsunuz? Küresel krizin Türkiye’yi üç koldan etkileme ihtimali bulunmaktadır: Sermaye akımları, ticari ilişkiler ve ekonomiye güven. Bugün itibariyle, bunlardan özellikle güven noktasında ciddi bir sınavı geride bıraktığımızı görüyoruz. Bundan sonrasında özellikle ihracat ayağındaki gelişmeler açısından sürecin nasıl geliştiği önemli olacaktır. Kanaatimiz, ihracat kanadında olası hacimsel yavaşlamanın kur etkisi ile telafi edileceği ve bu çerçevede Türkiye’nin reel anlamda dış gelişmelerden çok fazla etkilenmeyeceği yönünde. Burada önemli olan içerideki reform sürecinin sağlıklı bir şekilde işletilmesi olacaktır. Albaraka Türk’ün önümüzdeki 5 yıllık hedefleri nelerdir? Dengeli şubeleşme stratejisi ile şube ağımızı artırmayı hedefliyoruz. 91 olan şube sayımızı yılsonunda 100 şubeye, orta vadede 150 şubeye çıkarmayı düşünüyoruz. Tüm illerde ve büyük ilçelerde şube bulundurmayı planlıyoruz. KOBİ bankacılığında ilerleyerek özellikle reel sektörü finanse etmeye devam edeceğiz. Bunun yanında bireysel kredilerde konut finansmanına ağırlık vermeyi düşünüyoruz. Not: boryad.org'tan alınmıştır
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/albaraka-turk-her-ilde-sube-acacak/256883