UZUN VADELİ MEVDUATA GARANTİ GETİRİLEBİLİR
Tarih: 25 Şubat 2009 - 17:42
Mevduatların ortalama süresinin 31 gün olduğunu söyleyen Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, "Bir yıl vadeli mevduata tam garanti verilerek, mevduatta vadelerin uzaması sağlanabilir" dedi.
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, bankacılık sektöründe 2009 yılının ilk yarısında karlılığın iyi, ikinci yarısında ise kar genişlemesinin biraz daha yavaş olacağını öngördüğünü belirtti.
Genel Müdür Can Akın Çağlar, Ziraat Bankasının 2008 yılı faaliyet sonuçlarına ilişkin basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çağlar, 2009 öngörülerine ilişkin soru üzerine, Banka olarak stratejilerinin sektöre paralel büyüme gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Sektöre yönelik ise Çağlar, şu görüşleri dile getirdi:
''Sektördeki karlılığın ilk 6 ay iyi olacağını düşünüyorum. Bir parça beklentilerin ötesinde karlılığa ulaşacaklardır. Onun da genel gerekçesi; toplandığımız mevduatların vadesi 31 günde geliyor ve bunları 31 günde yeniden fiyatlarken, kullandırdığımız kredilerimiz 6 ay-1 yıl arasında değişiyor. Dolayısıyla verim eğrisinin uzun tarafında daha yüksek bir getiri olduğu için ilk 6 ayda bankacılık daha karlı gözükecektir ama ikinci 6 ayda bu verim eğrisi eşitleneceği için ve diğer taraftan da belki kredi karşılıklarında bir miktar artış olacağı için ikinci 6 ayda kar genişlemesi biraz daha yavaş olacaktır.''
-''2009'DA KARLARDA BİR PARÇA DAHA EROZYON BEKLEMEK GEREKİR''-
Çağlar, 2008 son çeyreğine ilişkin kar rakamlarının sorulması üzerine, Bankanın Eylül 2008'deki karının 1,641 milyar TL, Aralık karının da 2,1 milyar TL olduğunu bildirdi. Çağlar, değişim oranının yüzde 30'u bulduğunu, rakamın sektörde yüzde 20 civarında gerçekleştiğini belirtti.
''Başbakan'ın bankalar için 'kriz diyorlar yüksek kar elde ediyorlar' yönündeki ifadesini nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna karşılık Çağlar, bankacılığın 2008 Eylül'den sonraki süreç içinde ''türbülansa'' girdiğini ve karlarda erozyon yaşadıklarını kaydetti. 2008'in ilk 9 ayının hem ülke, hem sektör açısından oldukça performanslı geçtiğini dile getiren Çağlar, ''2009'a belki bu karlarda bir parça daha erozyon beklemek gerekir diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
-''FAİZ GELİRLERİNİN YÜZDE 61'İ KAMU KAĞITLARINDAN''-
Ziraat Bankasının 2,1 milyar TL'lik karının ana kalemlerine yönelik soru üzerine, en önemli kar kaleminin faiz gelirleri olduğunu ve bankanın tasarruflarını da önemli ölçüde artırdığını söyledi.
Çağlar, kredilerden elde edilen faiz gelirlerinin 2003'ten bugüne yüzde 7'den, yüzde 33'e yükseldiğini, menkul değerlerden elde edilen faiz gelirlerinin ise yüzde 87'lerden yüzde 61'lere gerilediğini kaydetti. ''Alt kalemde ise yüzde 61'i kamu kağıtlarından elde ettiğimiz faizlerden, yüzde 33'ü ise kredilerden kaynaklandı'' diyen Çağlar, 2002'de 1,6 milyar TL olan genel giderlerin de 2008'de 1,2 milyar TL'ye çekildiğini belirtti.
Kamu kağıtların ağırlığına yönelik soru üzerine Çağlar, ellerindeki stok kağıt miktarı yüksek olduğu için sektörün taşıdığı toplam kağıdın yüzde 30'unun Bankada bulunduğunu kaydetti.
Çağlar, son 4-5 yılda toplam aktif içindeki kamu kağıtlarının sektör olarak yüzde 50'lerden yüzde 25'lere kadar gerilediğini ve kredilerin yüzde 25'lerden yüzde 54'lere yükseldiğini ifade ederek, ''Şu ayrıntıya dikkat etmek gerekiyor; Eylül sonundan itibaren bankacılık kredi verme konusunda bir parça tedirginlik yaşamaya başlayınca herkes elindeki kağıtları kamu kağıtlarına yönelttiler ve 30 Eylül itibariyle 171 milyar TL'ye kadar inen rakam, yıl sonunda 191 milyar TL'ye çıktı'' dedi.
Bunun bir trend olduğunu, bankaların kamu kağıtları üzerinden daha güvenli limanı tercih ettiğini dile getiren Çağlar, ''2009 yılında ikinci yarıdan itibaren bir parça bu dalgalanmanın, belirsizliğin sonu gelir diye bekliyoruz. O süreç içinde tekrar kamu kağıtlarındaki stoklarda bir azalma, kredilerde bir artış olmasını bekliyorum'' şeklinde konuştu.
Kar içinde özel tertip kağıtların etkisine yönelik soru üzerine Çağlar, özel tertiplerin toplam kağıt stoku içindeki payının 2002'de yüzde 75, bugün ise yüzde 13 olduğunu belirterek, ''Yani elimizdeki özel tertip kağıtlardan bir kar varsa bu karın toplam kar içindeki payı yüzde 13'ler kadardır. Özel tertipten elde ettiğimiz faizlerin, toplam faiz gelirleri içindeki payı sadece yüzde 17. 2002'de ise bu oran yüzde 84'tü'' bilgisini verdi.
-1 YILLIK VADEYE YÜZDE 100 GARANTİ ÖNERİSİ-
Çağlar, mevcut mevduat yapısıyla kredi vermenin zorluğuna yönelik soruyu yanıtlarken de mevcut mevduatların vadesinin ortalama 31 gün olduğuna işaret ederek, bu yapıyla 10 yıllık konut kredisi vermenin, vade uyumsuzluğu yarattığını anlattı.
Mevduat vadesini uzatmak gerektiğini vurgulayan Çağlar, vade uzatımı için gündemde bulunan stopaj indirimi gibi çeşitli yöntemlerin yanı sıra kendilerinin de bir öneri geliştirdiğini kaydetti ve ''Mevduatta garantiyi belki de uzun vadede farklılaştırmak gibi bir önerimiz var. Yani 'bir yıl mevduat yatırırsanız mevduatınızın yüzde 100 garanti altında olabilir, 1-3 ay olursa şu anki mevcut garanti limitleri kullanılabilir' gibi'' dedi.
Bu önerinin iletilip iletilmediğine ilişkin soru üzerine de Çağlar, işbirliği içinde çalışıldığını, Bankalar Birliği olarak da BDDK ile yakın çalıştıklarını ifade ederek, bu tarz görüşler ve önerileri üzerinde fikir jimnastiği yaptıklarını belirtti.
-FAİZ İNDİRİMİ-
Merkez Bankasının faiz indirimine dikkati çekilerek, Bankanın kredi faizlerinde indirim yapıp yapmayacağına ilişkin soru üzerine Çağlar, Merkez Bankasının faiz indiriminin, bankaların da faizi aynı paralelde ve eş zamanlı indireceği anlamına gelmediğini söyledi.
Çağlar, şöyle devam etti:
''Çünkü sizin fiyatlamanız, pasifinizde oluşan kaynak maliyetiyle belirlenebiliyor ve bu kaynak maliyeti de daha önceki artış olan faiz oranlarının bugünkü seviyelere inmesiyle ancak kredilere yansıtabiliyorsunuz. Dolayısıyla şu anda bankacıların elindeki 1 aylık 3 aylık mevduatlar varsa ve bu 1 aylık 3 aylık mevduatlar da yüzde 20-24 bandında bağlanmış mevduatlar olduğu için bunların vadesi geldiğinde, bugünkü oranlarla yüzde 13-14'lere inecektir, bunun akabinde de kredi faizleri inecektir.''
Banka olarak zaman zaman kredi indirimleri yaptıkları, çeşitli kampanyalarla bunu duyurduklarını ifade eden Çağlar, konut kredilerinde de 1,89 olan oranı 1,49'a çektiklerine işaret etti.
-''MEVDUAT FAİZLERİNİ AŞAĞIDA TUTMAYA ÇALIŞTIK''
''Kriz döneminde kamu bankalarına eğilim olur, biz sorumlu bankacılık örneği gösterdik, diyorsunuz. Nasıl bir tavır sergilediniz'' sorusuna karşılık, bu süre içinde mevduat faizlerini aşağıda tutmaya çalıştıklarını belirtti. Çağlar, mevduat genişlemesine bakıldığında, sektörün bu süreçte Ziraat Bankasından fazla büyüdüğünün görülebileceğini kaydetti. Çağlar ayrıca genelgeler yayımladıklarını ve Banka çatısı altında hiçbir banka hakkında dedikodu yapılmasına, itibarına yönelik olumsuz ifadeler kullanılmasına izin vermediklerini söyledi.
BDDK'nın Devlet İç Borçlanma Senetlerine yönelik 1 Ekim'de yürürlüğe giren düzenlemesinin karlılığa etkisinin sorulması üzerine, Çağlar bu düzenlemenin esas olarak Bankaların sermaye yeterlilik rasyosunda sıkıntı yaşamamaları için yapıldığını belirtti. Ziraat Bankası açısından düzenlemenin karlılığa etkisinin 15 milyon TL olduğunu bildirdi.
-''(KAMU BANKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ)4-5 YIL DAHA GÜNDEME GETİRMEZLER''-
Karın ne kadarının Hazine'ye aktarılacağına ilişkin soru üzerine Çağlar, konunun Genel Kurulda karara bağlanacağını söyledi. Çağlar, ''ne kadar vermek istersiniz'' sorusunun ise ''Aç bir adama yemek yer misin?'' diye sormaya benzediğini kaydetti ve ''Bize kalsa tamamını tutmak isteriz'' dedi.
Risklerin, maliyetlerin yüksek olduğu böyle bir dönemde ne kadar fazla sermaye ile çalışılırsa bankaların o kadar karlı ve güvende olacağını belirten Çağlar, ''Sermaye yeterlilik rasyosumuz yüzde 19 civarında. Görünürde bir sermaye ihtiyacı olmamakla beraber rakip bankaların sermaye büyüklükleriyle mukayese edildiğinde bir biz parça geride kalmış vaziyetteyiz'' dedi.
IMF ile görüşmelerde son 10 yıldır kamu bankalarının özelleştirilmesinin hep gündeme geldiğini, son süreçte Ziraat Bankasının bu açıdan ele alınıp alınmadığının sorulmasına karşılık Çağlar, artık dünyada kamu bankacılığının öne çıktığı, bir çok bankanın kamu bankası haline geldiğini belirtti ve ''Türkiye'de de kamu bankalarını satılması gerektiği şeklinde bir öneriyi, 5 yıllık bir süreçte getirmezler diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
Çağlar, başka bir soru üzerine yurt dışında satın almayla ilgili fırsatları düşünmemekle birlikte, yurt dışındaki faaliyetleri büyütme çabası içinde olacaklarını belirtti.
''Krizi fırsata çevirmek istediklerini'' kaydeden Çağlar, bu süreçte Türk bankacılığı olarak istikrarlı büyümeyi koruyabilmenin ve geri dönüş başladığında ilk çıkış yapabilenler arasında yer almanın önemini vurguladı.
Çağlar, başka bir soruyu yanıtlarken de Ziraat Bankası olarak herhangi bir banka ile birleşme, satın alma gibi bir beklentileri bulunmadığını ancak daralan kar marjları,artan kredi risklerinin gelecek dönemde bazı bankaların güçlerin birleştirme ihtiyacını doğurabileceğini söyledi.
Çiftçilere kredi vermede fazla bürokrasi uygulandığı yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Çağlar, ''Eğer ki bu kadar zor kredi süreçleri olsaydı, haftada 109 milyon TL, eski ifadeyle 109 trilyon lira krediyi nasıl kullandırabilirdik. Son 5 yılda 18,5 katrilyon liralık tarımsal kredi volümüne ulaşmış vaziyetteyiz'' dedi.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/uzun-vadeli-mevduata-garanti-getirilebilir/256237