Yazdır

"IMF İLE ANLAŞMA ÇOK ÖNEMLİ"

Tarih: 28 Kasım 2008 - 17:04

Fransız Kalkınma Ajansı ile işbirliği anlaşması yapan Denizbank'ın genel müdür Hakan Ateş, yapılan basın toplantısında "IMF ile yapılacak doğur anlaşma çok önemli"dedi.

Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, hükümetin önlem paketinde yer aldığı söylenen tedbirlerin likiditeyi rahatlatacağını ancak ödemeler dengesine yardım etmeyeceğini belirterek, "Burada IMF'yle yapılacak doğru anlaşma çok önemli" dedi. Denizbank ile Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) arasında, belediye projelerinin finansmanına yönelik 80 milyon avroluk kredi anlaşması imzalandı. İmza töreninde konuşan Ateş, Denizbank olarak, AFD ile birlikte, belediyelerin altyapı projelerine finansal destek sağlayacak bir programı hayata geçirdiklerini belirterek, bunun, AFD'nin bir banka ile belediye finansmanına yönelik gerçekleştirdiği ilk kredi anlaşması olacağını kaydetti. Ateş, yapılan protokol çerçevesinde belediyelerin su, atık, ulaşım ve sağlık projelerine kredi desteği sağlanırken, projelerin çevreye olan etkilerinin de finansmanın sağlanabilmesi için önemli kriterlerden biri olacağını ifade ederek, bu anlamda programın ekonomik faydasının yanı sıra çevresel ve sosyal fayda boyutuyla da ele alınmasının ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı projesi olarak değerlendirilmesinin yerinde olacağını söyledi. Belediyelerin halka sundukları temel hizmetleri geliştirmekte kullanabilecekleri bu finansman paketinin, özellikle şimdiye kadar bu imkanlara erişemeyen belediyelerin kullanımına sunulmasını planladıklarını belirten Ateş, "Bu hedef çerçevesinde şu ana kadar 81 ilimizin 45;ini ziyaret ettik. 2009 yılının sonuna kadar da hepsine ulaşmış olacağız" dedi. Hakan Ateş, program dahilinde belediyelere yurt içi ve yurt dışında özellikle çevre konularında seminer ve eğitimlere katılma imkanı sunacaklarını ve ihtiyaç sahibi öğrencilere eğitim bursu verilmesi gibi sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştireceklerini aktardı. -"KAMU FİNANSMANI İŞ KOLU KURAN İLK ÖZEL BANKA OLACAĞIZ"- Ateş, "1 Ocak 2009 tarihi itibariyle sektörde kamu finansmanı iş kolunu kuran ilk özel banka biz olacağız. Yine 2009 yılından itibaren sadece bu alanda hizmet veren banka şubelerimiz de olacak. Bugünden itibaren de, 12 yıl vade ile geri ödeyeceğimiz 80 milyon avro tutarındaki bu paketi 4 yıl içinde ülke çapında 30;a yakın belediyeye kullandırmayı hedefliyoruz" diye konuştu. Son yıllarda kentlerin modernizasyonu anlamında önemli adımlar atıldığını ancak hukuki koşulların kısıtlayıcı yapısı nedeniyle, kamu proje finansmanı konusunda bir boşluk bulunduğunu kaydeden Ateş, "Bu anlaşma kapsamında hayata geçireceğimiz pek çok ilk ile bu boşluğu dolduracağımıza inanıyoruz" dedi. Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Ateş, kredinin kendilerine ve kullanacak belediyelere maliyetine ilişkin bir soru üzerine, "Maliyet olarak, kriz ortamlarıyla kıyaslanmayacak, son derece olumlu ve uygun şartlarda alınan uzun vadeli bir fonlamadır bu" dedi. -"FAİZİN BİR BÖLÜMÜ KARŞILANIYOR. KAYNAK BULURSA NE ALA"- Mevduat garantisine ilişkin bir soru üzerine Ateş, artık Türkiye'nin bu konuyu konuşmakta geç kaldığını belirterek, dünyadaki bütün gelişmiş ülkelerin sınırsız garanti getirmesi nedeniyle dünya ülkeleriyle arada böyle bir fark doğduğuna işaret etti. Ateş, yurt dışındaki mevduatların Türkiye'ye gelmesinin beklendiğini ancak bu mevduat garantisinin de mevduat sahiplerinin kararlarını belirlemede etkili olabileceğini söyledi. Hükümetin önlem paketine ilişkin bir soru üzerine Ateş, şunları kaydetti: "Bu önlemler likiditeyi rahatlatır ama ödemeler dengesine yardım etmez. Türkiye, tasarruf açığı olan bir ülke. Onun için yurt dışından kredi yoluyla, özelleştirme yoluyla, içeriye para girme zarureti var, ki cari açık finanse edilebilsin. Burada IMF'yle yapılacak doğru anlaşma çok önemli." Ateş, paketteki bazı önlemlerin daha önce de alınabileceğini kaydederek, "Aracılık maliyetlerini indirmek için krizi beklemesine gerek yok. Enteresan olan faizin belli bir bölümünü devlet karşılıyor. Bunun kaynağını bulursa ne ala..." diye konuştu. -"YEREL YÖNETİMLERİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE ÖNEMLİ BİR ARAÇ"- AFD Yerel Yönetimler ve Kentsel Kalkınma Birim Başkanı Sayın Louis-Jacques Vaillant da, yerel yönetimler tarafından yapılan yatırımların, ekonomik büyüme ve toplumsal uyum için ciddi etkenler olduğunu vurgulayarak, belediyelerin Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınması için önemli bir yere sahip olduklarını dile getirdi. Vaillant, "Kamu finansmanı alanında öncü olan Denizbank;ın, diğer Türk bankaları için örnek teşkil edeceğinden eminim. Bu kredi sözleşmesinin, ülkenizde başlayan yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çalışmaları açısından etkin bir araç olması için bütün koşulların bir arada olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu. Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Sayın Christine Moro ise bu buluşmanın, Fransa'nın AFD aracılığıyla, Türkiye'nin başlattığı yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çalışmalarına verdiği desteğin ifadesi olduğunu söyledi. Moro, yerel finansmanın sürekliliğinin önemine işaret ederek, "Bankacılık sektörünün günümüzde yaşadığı belirsizlik ortamında, 80 milyon avro tutarındaki bu finansmanın, Türkiye ile Fransa arasındaki güvenin gerçek bir göstergesidir" dedi. AFD Türkiye Direktörü Rogis Morodon da global krizin AFD'ye etkisine ilişkin olarak, uzun vadeli iş yapan AFD'nin kısa vadeli krizlerden çok etkilenmediğini belirtti.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/imf-ile-anlasma-cok-onemli/254056