Pazartesi günü Antalya Körfezi'nde meydana gelen 4.3 ve 4.9 büyüklüklerinde iki depremin ardından Prof. Dr. Osman Bektaş'tan "Antalya Körfezi 6.4 büyüklüğünde depreme hazır olmalı" uyarısı yapmıştı. Antalya depremleri için bir uyarı da Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'dan geldi. Üşümezsoy, Antalya Körfezi’ndeki sarsıntının basit bir yüzey kırığı olmadığını, Akdeniz ile Anadolu plakalarının etkileşimi sonucu oluştuğunu belirtti. Üşümezsoy, ters fay hareketlerine dikkat çekerek kritik bir analize imza attı.
Antalya’nın Serik ilçesinde kaydedilen 4,9 büyüklüğündeki depremle ilgili değerlendirme yapan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, ayrıntılı bir analiz yayımladı.
"Kırılma iki büyük kabuğun karşılaşma hattında"
Üşümezsoy, depremin çözümlemelerinde basit bir kırılmanın görülmediğini, hareketliliğin Antalya Körfezi’nin altındaki derin yapılarla ilişkili olduğunu ifade etti. Analizine göre sarsıntı, iki büyük kabuğun karşılaşma hattında gerçekleşti.
Üşümezsoy, depremin kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu, derinliği 100 kilometreleri bulan bir yapıya işaret ettiğini belirterek, “Bu deprem, Akdeniz kabuğunun Anadolu kabuğunun altına daldığı yitim zonu kuşağında meydana geldi” dedi.
Girit ve Rodosla ilişkili bir zon
Bölgedeki tektonik harita üzerinde ters fay yapılarını da gösteren Üşümezsoy, Antalya çevresindeki hareketliliğin Akdeniz’deki daha geniş bir tektonik sistemle bağlantılı olduğunu vurguladı. Geçtiğimiz ay Kıbrıs’ın güneyinden batı kenara uzanan hattın kırıldığını hatırlatan Üşümezsoy, bu hattın Girit ve Rodos’la ilişkili bir zon oluşturduğunu söyledi.
Prof. Dr. Üşümezsoy "Antalya körfezi ve çevresindeki depremsellik, Akdeniz ve Anadolu plakalarının bu karmaşık ve derin "hesaplaşmasının" bir sonucu olarak ortaya çıkıyor" dedi.
Antalya'da hissedilen bir deprem daha
Osman Bektaş'tan Antalya depremleri sonrası kritik uyarı
Yazdır