Yazdır

Erdoğan: Papa'nın ilk ziyaretini Türkiye'ye yapması çok anlamlı

Tarih: 27 Kasım 2025 - 16:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi ziyaret eden Papa XIV. Leo'yla yaptığı görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, "Papa'nın ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye yapmasını çok anlamlı buluyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Papa 14. Leo, ikili görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'ndeki Cihannüma Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.

İşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

"Katolik dünyasının ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Saygıdeğer Papa 14. Leo ile kıymetli heyetini ülkemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Ülkemizdeki diplomatik misyonların değerli temsilcileri ile tüm misafirlerimizi milletim adına içtenlikle selamlıyorum.

Papa 14. Leo’nun göreve başladıktan sonra ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yapması bizim için ayrı bir anlam taşıyor. Bu özel buluşmanın, Türkiye ile Vatikan arasındaki köklü ilişkileri dostluk, iş birliği ve karşılıklı anlayış temelinde daha da güçlendireceğine inanıyorum.



Bu salonda verilen mesajlar başta olmak üzere, ziyaret boyunca Türkiye'den yükselen çağrıların Türk-İslam dünyasında ve Hristiyan toplumlarında karşılık bulacağını; barışa, diyaloğa ve umutlara katkı sağlayacağını yürekten temenni ediyorum.

Kıymetli misafirimizin ziyareti bölgesel ve küresel olaylar bağlamında son derece kritik bir zamana tekabül ediyor. İnsanlığın yön arayışının hızlandığı, küresel düzeyde belirsizliklerin arttığı, Asya'dan Afrika'ya, Latin Amerika'dan Doğu Avrupa'ya gerilimlerin tırmandığı bir dönemde gerçekleşen ziyaretin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını ümit ve arzu ediyorum.

"İkili ilişkilerimizin ötesinde, insanlığın ortak vicdanını ilgilendiren pek çok güncel başlık üzerinde durduk"

Bugün gerçekleştirdiğimiz son derece verimli ikili görüşmede, küresel barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik ortak değerlendirmelerimizi ve beklentilerimizi karşılıklı olarak ele aldık. İkili ilişkilerimizin ötesinde, insanlığın ortak vicdanını ilgilendiren pek çok güncel başlık üzerinde durduk. Zorunlu göçün sadece sonuçlarıyla değil, bu göçe sebep olan çatışmalar, insani felaketler, yoksulluk, adaletsizlik ve iklim krizi gibi köklü sorunlarla da mücadele edilmesinin gerekliliğine dikkat çektik. Bu küresel meydan okumalar karşısında barışı savunan, adaleti temel alan ve merhameti merkeze koyan bir yaklaşımda buluştuğumuzu görmek benim için ayrıca büyük bir memnuniyet kaynağı oldu.

Türkiye’nin kadim mirası: Doğu ile Batıyı birleştiren köprü

Değerli dostlar, burada özellikle altını çizmek istediğim bir husus var: Türkiye, üç kıtanın kesişim noktasında, doğu ile batı arasında köprü kuran eşsiz bir stratejik ve kültürel konuma sahiptir. Her fırsatta ifade ettiğim gibi, ilhamını çift başlı Selçuklu kartalından alan ülkemiz hem doğuya hem batıya aynı anda yüzünü dönebilen bir medeniyet mirasına sahiptir. Bin yıldır yurt edindiğimiz bu topraklarda farklı ırklardan, dinlerden, mezheplerden ve kökenlerden insanlar hiçbir baskı görmeden, özgürlük içinde, güvenle yaşamıştır.

"Yıl sonuna kadar beş eseri daha ibadete açmayı hedefliyoruz"

İstanbul'a, Hatay'a, Mardin'e, Diyarbakır'a, birçok şehrimize gittiğinizde camilerle birlikte kilise ve sinagogları yan yana görürsünüz. İstanbul'da Aya İrini Müzesi ve Neve Şalom Sinagogu, Trabzon'da Sümela Manastırı, Van'da Akdamar Müzesi ve daha nicesi… İşte bu ortak yaşam kültürümüzün tanıklarından sadece birkaçı. Göreve geldiğimiz 2002 yılından bu yana 100’e yakın kilise, manastır ve ibadethanenin restorasyonunu tamamladık. Bunların bir kısmının açılışına bizzat iştirak ettim. Yıl sonuna kadar beş eseri daha ibadete açmayı hedefliyoruz.

Kültürel, dini, etnik farklılıkları bir ayrışma unsuru olarak değil, tam tersine bir zenginlik kaynağı olarak addediyoruz. Her bir insanımız dili, dini, mezhebi, etnik kökeni ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşıdır. Tek bir insanımızın dahi ayrımcılığa maruz kalmasına müsaade etmeyiz.

“Herkes için barış ve adalet” vurgusu

13,5 yıl boyunca 3,6 milyonu aşkın Suriyeli kardeşimize ev sahipliği yaptık. Suriye'de olduğu gibi Ukrayna'da da savaştan kaçan mültecilere, bilhassa savaş mağduru çocuklara kapımızı açtık. Karadeniz tahıl girişiminden esir ve cenaze takaslarına, tarafları ortak bir zeminde buluşturan pek çok adım attık. Son günlerde Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sonlandırmaya dönük hareketliliği yakından takip ediyor, gerekli desteği ve katkıyı sunmaya çalışıyoruz. Saygıdeğer misafirimizin barış ve diyalog yönündeki çağrıları da diplomatik sürecin başarısı bakımından son derece kıymetlidir.

Herkes için adalet, herkes için refah, herkes için barış, herkes için huzur... Bizim gayemiz ve başarmak istediğimiz işte bunlardır. Şadi Şirazi’nin “Baştan başa bütün dünya bir damla kanın yere dökülmesine değmez” sözündeki hikmetin rehberliğinde adil ve kalıcı bir barışın tesisi yolunda çalışmaya devam edeceğiz.

"Dünyada çeşitli diller, lügatler olsa da anlam birdir”

Bütün bunların merkezinde ise, “Yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevme” anlayışını temel alan, kâinata merhamet ve şefkat penceresinden bakan köklü medeniyet tasavvurumuz yer alıyor. Nitekim bundan 700 yıl önce Yunus Emre, insanlığa şöyle seslenmişti: “Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan, halka müderris olsa hakikatte asidir.” Aynı şekilde Hazreti Mevlana da Divan-ı Kebir’inde, “Bütün insanlarda aynı ruh vardır; bedenler, tenler yüz binlercedir. Dünyada çeşitli diller, lügatler olsa da anlam birdir,” diyerek ortak insanlık değerimizin altını çizmiştir.

Değerli dostlar, kıymetli misafirimizin ziyareti; yüzyıllardır farklı inançlara ait ibadethanelerin kandillerinin aynı gökyüzünü aydınlattığı Türkiye’nin bu özel konumunu ve ortak değerlerimizi bir kez daha hatırlatan çok anlamlı bir vesiledir. Biz, farklı medeniyetlerin yan yana, huzur içinde yaşadığı bir tarihin mirasçıları olarak, küresel barış ve istikrarın güçlenmesi için üzerimize düşen her görevi bugüne kadar yerine getirdik, bundan sonra da kararlılıkla yerine getirmeye devam edeceğiz.

Papa 14. Leo'nun açıklamalarından satır başları

"Akdeniz ve dünyanın geleceğinde önemli bir yeriniz var.

Nazik karşılamanız için çok teşekkür ediyorum. Bu ülkenin Hristiyan kökenleriyle ayrılmaz bağları vardır. Ülkenizin doğal güzellikleri bizleri Tanrı'nın yarattıklarını korumaya teşvik etmektedir.

Türkler harika bir geçmişe sahip. İç çeşitliliğinize değer veriyorsunuz. Bu köprü Türkiye'yi kendine bağlamaktadır. Kadınlar hayata aktif katılımla ülkenize hizmet ediyor.

İki dünya savaşının ardından, ekonomik ve askeri güç stratejilerinin hakim olduğu, küresel düzeyde yüksek gerilimli bir çatışma dönemine tanıklık ediyoruz. İnsanlar aşırı görüşler nedeniyle giderek bölünmekte. Bu, kademeli olarak yürütülen üçüncü bir dünya savaşına zemin hazırlamaktadır. Buna asla boyun eğmemeliyiz.

Boğaz üzerindeki köprü imgesi ülkenizin özel rolünü çok güzel ifade etmektedir. İç çeşitliliğinize değer veriyorsunuz, Asya ile Avrupa'yı ile birleştirmeden önce bu köprü ülkeyi birbirine bağlayarak, adeta duyarlılıkların kesişme noktasını oluşturmaktadır.

Toplumun çoğulculuğu varsa canlıdır. Aşırı görüşler nedeniyle insanlar giderek bölünmektedir. Hristiyanların ülkenizin beraberliğine katkıda bulunmak istediklerini söyleyebilirim. Muhteşem köprünüzün imgesi de yardımcıdır. Bu köprü fizik kurallarına neredeyse meydan okuyan muazzam bir asma köprüdür. Sevginin de mahrem unsurlarının yanı sıra görünür ve kamusal bir yanı da vardır. Adalet 'güçlü olan haklıdır' zihniyetine meydan okur. Türkiye gibi dinin görünür bir rol oynadığı toplumda tanrının bütün çocuklarının, yoksullarının ve zenginlerinin onurunu korumak çok önemlidir."

Papa 14. Leo Ankara'da! Erdoğan resmi törenle karşıladıPapa 14. Leo Ankara'da! Erdoğan resmi törenle karşıladı

 

İstanbul Valiliği Papa 14. Leo’nun ziyareti nedeniyle kapanacak yolları açıkladıİstanbul Valiliği Papa 14. Leo’nun ziyareti nedeniyle kapanacak yolları açıkladı

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/erdogan-papanin-ilk-ziyaretini-turkiyeye-yapmasi-cok-anlamli/1874734