Türkiye’de son iki yıldır hem bankacılık sektöründe hem de tasarruf sahiplerinde belirginleşen bir uzun vadeden uzak durma eğilimi var... Sıkı para politikası ve makroihtiyati düzenlemelerin etkisiyle mevduat ve kredi vadeleri tarihi seviyelerde kısalırken, yatırımcılar yüksek faize ulaşmak için en kısa vadeli ürünlere yoğunlaştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) temmuz, eylül ve ekimde yaptığı faiz indirimleri mevduat tarafında sınırlı bir hareket yaratsa da, bankalar uzun vadeye faiz vermekten kaçınmaya devam etti. Bu nedenle politika faizi üzerindeki oranlar ağırlıklı olarak 32 güne kadar vadelerde oluştu.
BDDK verileri, mevduat vadelerindeki bu dönüşümü net şekilde ortaya koyuyor. Bir aya kadar vadeli TL mevduatın toplam içindeki payı, son iki yılda hızla yükselerek eylül itibarıyla yüzde 21,28’e çıktı. Bu oran geçen yıl yüzde 15,3, 2023’te ise sadece yüzde 13,8 seviyesindeydi. Aynı eğilim 1-3 ay arası vadeli mevduatta da görüldü, bu kategorinin payı bir yıl içinde yüzde 35,9’dan yüzde 48,5’e yükseldi. Buna karşılık üç ay ve üzeri vadeli mevduatın toplam içindeki payı sert biçimde geriledi. 3-6 ay arası vadede oran yüzde 20,7’den yüzde 9,7’ye, 6 ay-1 yıl vadede yüzde 2,24’e, bir yıldan uzun vade ise yüzde 0,96’ya kadar düştü.
Uzmanlara göre bankacılık sektörünün uzun vadeden uzak durmasının temel nedeni, hem kredi kanadında uygulanan kısıtlar hem de yıl sonu TL mevduat hedeflerinin kısa vadede daha kolay tutturulması. Bankalar yatırımcıya yüksek faizi ağırlıklı olarak bir ay vadede sunarken, 46 gün ve üzerindeki vadelerde çoğu zaman politika faizinin altında teklif veriyor. Bir ay önce yüzde 44 seviyelerine kadar çıkan 32 günlük vade faizi bugün yüzde 42 civarında. Yeni müşterilere uygulanan “hoş geldin” faizleri ise yüzde 46,5 seviyesine kadar çıkıyor. Ancak 46 gün vadede pek çok banka politika faizi olan yüzde 39,5’in altında oranlar uyguluyor. 92 güne gelindiğinde tablo daha da belirginleşiyor: Aralık ve ocak aylarında iki PPK toplantısı bulunduğu için, bankalar bu vadede faiz indirimi riskini fiyatlıyor ve oranları çoğu bankada yüzde 30-39,5 bandına çekiyor.
Ekonomim'den Şebnem Turhan'ın haberine göre, vadelerdeki kısalma kredi tarafından da doğrulanıyor. Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu’na göre, ticari kredilerde ortalama vade 700 gün seviyesinde olsa da uzun dönem ortalamasının altında seyretmeyi sürdürüyor. Bireysel tarafta ise tablo daha çarpıcı; ihtiyaç kredilerinin ortalama vadesi 11,5 aya gerilemiş durumda. Bu, uzun yıllar boyunca ortalama 38 ay olan ihtiyaç kredisi vadelerinin neredeyse üçte biri. Uzmanlar, bireysel kredi vadesindeki bu daralmanın borç/gelir uyumsuzluğunu artırdığını belirtiyor.
İhtiyaç kredi faizleri tarafında ise belirgin bir değişim görülmedi. Örneğin özel bir bankada 14 Ekim’de en yüksek ihtiyaç kredisi faizi yüzde 5,79 iken, 18 Kasım itibarıyla aynı seviyede kalmaya devam ediyor. Piyasadaki genel bant ise bir ay öncesine göre daralarak yüzde 2,89-5,79 aralığına geriledi.
İşte en yüksek mevduat oranları: 2 milyon liranın getirisi kaç TL?
Bankacılık sektörünün mevduatında düşüş
TCMB'den "Yabancı Para Mevduatta Son Dönem Gelişmeler" raporu!
Yazdır