TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, Ankara'da boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülen TBMM çalışanı Saliha Akkaş'ın hırkası ve fotoğrafının yer aldığı pano ve diğer CHP milletvekilleri de Van’da kaybolduktan 18 gün sonra sahilde cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş ile ilgili dövizlerle katıldı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bakanlığının her haneye ulaşan bir hizmet sorumluluğu taşıdığını, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakını, gazi ve sosyal yardımlardan yararlanan tüm vatandaşlara geniş bir hizmet alanında faaliyet yürüttüklerini söyledi. Bakan Göktaş, aile kurumunun medeniyetin temeli olduğuna değinerek, "Bu nedenle aileyi korumak ve güçlendirmek, bir sosyal politika olmanın ötesinde, tarihimize, kültürümüze ve geleceğimize karşı bir sorumluluktur. Bu sorumluluk, Anayasamızın 41'inci maddesinde açıkça ifade edilmektedir. Fakat bugün, elimizdeki veriler, aile ve nüfus yapısında önemli bir dönüşüme işaret ediyor. Evlilik yaşı ile boşanma ve hiç evlenmeme oranlarının yükselmesinin de etkisiyle tek kişilik hane oranı yüzde 20’ye ulaşmıştır. Tüm dünyada olduğu gibi doğurganlık hızımız gerilemiş, aile kurumunun ve demografik yapının güçlendirilmesi artık, toplumsal bir öncelik haline gelmiştir. Bu bağlamda, 2025 yılında kurumsal yapımızı daha da güçlendirdik" ifadelerini kullandı.
'2025 AİLE YILI BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK'
2025 Aile Yılı kapsamında önemli politikaların hayata geçirildiğini ifade eden Bakan Göktaş, 'Aile ve Gençlik Fonu'nun 81 ilde yaygınlaştırılıp 49 bin 112 çifte 7 milyar lira ödeme gerçekleştirildiğini de belirterek, "Bunun yanı sıra pek çok sektörde yaptığımız 1925 indirim anlaşmasıyla, çiftlerimizin evlilik hazırlıklarını kolaylaştırdık. Projeden daha fazla gencimizin yararlanması için gelir şartını güncelledik. 48 ay içinde çocuk sahibi olan çiftlerimizin geri ödemelerine, her çocuk için 12 ay erteleme imkanı getirdik. Kredi miktarını; 25 yaşına kadar olan gençlerimiz için 250 bin liraya, 26 ila 29 yaşlarındaki gençlerimiz için 200 bin liraya yükselttik. Bu yıl doğum yardımı sisteminde de önemli bir reform yaptık. İlk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını 5 bin liraya çıkardık. 2’nci çocuk için her ay 1500 lira; 3’üncü ve sonraki çocuklar için ise her ay 5 bin lira veriyoruz. Doğrudan annelerin hesabına yatırdığımız destekleri, çocuklar 5 yaşını doldurana kadar sürdüreceğiz. Mayıs ayından bugüne kadar, 567 bin 546 çocuk için 5,86 milyar lira ödeme gerçekleştirdik. İnanıyoruz ki; bu köklü politikalar sayesinde, 2025 Aile Yılı, aile kurumunu güçlendiren, aile değerlerini ve dayanışmayı yeniden canlandıran bir dönüm noktası olacak" diye konuştu.
'KOMŞU ANNE' PROJEMİZİN ÇALIŞMALARINI YÜRÜTÜYORUZ'
Bakan Göktaş, çocuğun üstün yararı ilkesi doğrultusunda koruyucu ve önleyici hizmetler geliştirildiğini ve bu sayede 105 bin 598 çocuğun güvenli bir gelecek kurması için çalıştıklarını ifade etti. Bakan Göktaş, "Adalet, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık, Gençlik ve Spor bakanlıklarımız, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yeşilay ile yaptığımız iş birliği çerçevesinde 'Güçlendirici Bakım Modeli'ni hayata geçiriyoruz. Bu modelle, suça sürüklenen ve madde bağımlılığı tedavisi tamamlanan çocuklarımıza yönelik destekleyici hizmetleri daha bütüncül bir yapıya kavuşturuyoruz. 'Çocuklar Güvende Programı' ile risk altındaki çocuklarımıza ve ailelerine koruyucu, önleyici ve destekleyici hizmetler sunmaya devam ediyoruz. 2017’den beri 325 bin 733 çocuk için izleme ve değerlendirme süreci yürüttük. Bakanlığımız denetimindeki 2 bin 377 kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulübünden 82 bin 837 çocuğumuz faydalanırken, bunlardan 3 bin 99 çocuğumuza ücretsiz bakım hizmeti sunuyoruz. Öte yandan, ev temelli çocuk bakım hizmet modeli olan 'Komşu Anne' projemizin pilot hazırlık çalışmalarını yürütüyoruz" dedi.
'ZARARLI İÇERİKLERE MÜDAHALE EDİYORUZ'
Çocukların dijital dünyanın sunduğu güvenli imkanlardan yararlanabilmesi için koruyucu çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Bakan Göktaş, "Sosyal Medya Çalışma Grubumuzla, zararlı içerikleri tespit ediyor ve gerekli müdahaleleri anında yapıyoruz. Öte yandan, sosyal medya kullanımına yönelik yaş sınırı düzenlemesi üzerinde de titizlikle çalışıyoruz. Çocuk İçin Dost Uygulamalar, yani DUY ihbar platformuyla, çocuklar için güvenli bir dijital alan oluşturuyoruz. Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ilk imzacısı olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın da desteğiyle çocukların dijital haklarının korunmasında ulusal ve uluslararası farkındalığa öncülük ediyoruz. Bugün, 81 ilimizde 46 bin 996 üyeye ulaşan Çocuk Hakları komitelerimizle, çocuklarımızın hak ve sorumluluklarının bilincinde bireyler olarak yetişmelerini destekliyoruz" dedi.
'YAŞLI NÜFUS 2040'DA YÜZDE 16'YI AŞACAK'
Bakan Göktaş, Türkiye nüfusunun giderek yaşlandığını ve bu nedenle yeni politikalar geliştirmenin zorunlu hale geldiğini vurgulayarak, "Yaşlı nüfus oranının ülkemizde 2040 yılında yüzde 16'yı aşacağı öngörülüyor. Sağlıktan sosyal destek mekanizmalarına, emeklilik ve bakım hizmetlerinden şehir planlamasına kadar pek çok alanda yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Bu ihtiyaçları anlamak üzere, 24 bin 697 kişiyle yaptığımız görüşmelerle 'Yaşlılık Saha Araştırması'nı gerçekleştirdik. Ayrıca, 81 ilimizde çalıştaylar düzenledik. Elde ettiğimiz bulguları, tüm paydaşlarımızın katılımıyla gerçekleştireceğimiz '2'nci Yaşlılık Şurası'nda ele alacağız. Şuradan çıkacak sonuçlarla birlikte yaşlılarımızın aktif ve üretken bir yaşam sürdürebilmeleri için güçlü bir yol haritası ortaya koyacağız" dedi.
KADINA ŞİDDETE KARŞI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ'
Bakan Göktaş, kadına yönelik şiddet konusunun siyaset üstü mesele olduğunu dile getirerek, "Küresel bir sorun olan kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizi sıfır tolerans ilkesi doğrultusunda sürdürüyoruz. Bu anlayışla, şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve faillerin cezalandırılması için bütüncül ve kararlı bir mücadele yürütüyoruz. Bu mücadeleyi, her zaman siyaset üstü bir anlayışla ele aldık. 6284 sayılı Kanun ve ilgili düzenlemelerle, şiddetle mücadelede, dünyada eşi benzeri olmayan güçlü bir yasal altyapı oluşturduk. 'Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliklerle şiddet eylemlerine yönelik caydırıcı mekanizmaları daha da artırdık. 81 ilde avukatlarımızla her türlü şiddet, tehdit, istismar, ısrarlı takip vakaları ve iddiaları büyük bir titizlikle takip ediyoruz. Mağdurların korunması ve faillerin en ağır şekilde ceza alması için açılan davalara hukuk hizmetlerimizle müdahil oluyoruz. Bu süreçte, tüm paydaşların katılımıyla 5’er yıllık dönemlerle uygulamaya koyduğumuz 4 Ulusal Eylem Planı bizler için önemli bir yol haritası oldu. 5'inci Eylem Planımızı 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde açıklayacağız. Bunun yanı sıra 10 yıl aradan sonra 'Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması'nı 18 bin 275 kadınla yapılan görüşmeyle tamamladık. Araştırmada, dijital şiddet ve ısrarlı takibe ilişkin ilk kez kapsamlı veriler elde ettik. Yeni Eylem Planımızı da dijital şiddet dahil olmak üzere, kadınların bugün karşılaştığı tehditlere ve geleceğin risklerine yanıt verecek biçimde hazırlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Bakan Göktaş, ayrıca 2026 yılı bütçesinin toplam 531 milyar 905 milyon lira olduğunu dile getirdi. Göktaş'ın sunumlarının ardından toplantı milletvekillerinin görüş ve önerileriyle devam ediyor.
'AİLE YILI'YLA İLGİLİ ÇOK BÜYÜK GERİ DÖNÜŞLER ALDIK'
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Milletvekillerinin 'Aile Yılı' ile ilgili eleştirileri üzerine değerlendirmelerde bulunan Bakan Göktaş, "Bir vekil konuşmasında, 'Bir de utanmadan Aile Yılı ilan ettiniz' gibi bir ifade kullandı. Gerçekten ben duyunca utandım, hakikaten belli ki Sayın vekil, Aile Yılı'nın da 7'den 70'e toplumun tüm kesimleri nezdinde bulduğu büyük bir karşılıktan rahatsız olmuş. Aile Yılı ilan etmemizin hemen ardından buna benzer birçok itibarsızlaştırma ve dezenformasyon oluşturma çabalarını da biz gördük, yaşadık. Ancak bu yıl Türkiye'nin dört bir yanına, 81 ilimizde ben bu sene sadece 111'den fazla il ziyareti gerçekleştirdim. Vatandaşlarımızla buluşmalarımda da Aile Yılı'yla ilgili gerçekten çok büyük geri dönüşler aldık. Bu vesileyle 'Aile' kavramını gündemin tekrar merkezine aldık. Ailenin korunması ve güçlendirilmesine yönelik attığımız her adım farklı kılıflar altında eleştiri konusu haline de getirildi. Ben her zaman vatandaşımızın yanındayım" ifadelerini kullandı.
'ÖNÜMÜZDEKİ 5 YILDA İLKOKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUK SAYISI 900 BİN AZALACAK'
Türk Dil Kurumu 2024 yılının kavramını 'Kalabalık Yalnızlık' olarak belirlediğini söyleyen Bakan Göktaş, "Demografik dönüşümün izleri hanelerimizde belirginleşiyor ve şu anda Türkiye'de ortalama hane halkı büyüklüğü 3,11'e gerilemiş durumda. Gerçekten bu konu ülkemizin beka meselesi, hepimizin ortak meselesidir. Türkiye'de şu anda hanelerin yüzde 50'sinde çocuk yok. TÜİK projeksiyonlarına göre önümüzdeki 5 yılda ilkokul çağındaki çocuk sayısı 900 bin azalacak. Şunu net olarak ifade etmek isterim, karşı karşıya olduğumuz bu gibi sorunların çoğunun temelinde aile kurumunun zayıflaması yatıyor. Bu durum yalnızca Türkiye'nin meselesi değil, doğurganlığı sadece ekonomik meseleye bağlamak, meseleyi dar bir pencereden okumaktır. Zira bu mesele yalnızca gelir düzeyiyle, istihdam oranıyla veya ekonomik büyüklükle açıklanabilecek bir konu değildir. Benim dedem 1964'te Avrupa'ya göç etti. Neden göç etti biliyor musunuz? Avrupa yaşlanıyordu, hızla yaşlanıyordu, çalışabilecek durumda olan genç ve dinamik nüfus yapısı yoktu. Dedem 4 çocuğuyla gitti, 4 çocuğu da orada oldu, ben de orada doğdum, büyüdüm. Ben istiyorum ki ülkemizin rekabetçi kurumu, özellikle demografik gücü hala devam etsin. Ben bu konuda dertlendiğim için bunları dile getiriyorum" diye konuştu.
Bakan Göktaş ayrıca ailenin küresel ölçekte stratejik bir hale getirilmesini gerektiğini ve çocuk sayısının sadece ekonomik düzeyle bağlantısı olmadığını savundu.
'GÜÇLÜ BAĞLARA SAHİP AİLELER İSTİYORUZ'
Bakan Göktaş, 2100 yılında Türkiye nüfusunun 25 ila 55 milyona düşeceği yönündeki söylentileri hatırlatarak, "Gerçekten çok özel bir örnek vereceğim ama ben ikinci çocuğuma hamile olduğumda ilk çocuğum 16 aylıktı ve kayınvalidem üzüldü, dedi ki, 'Ya, diğeri çok küçük. Niye yaptın ki?' Halbuki ben isteyerek yapmıştım, anlatabiliyor muyum? Yani biz de bir çocuk, bir kadın, bir erkek, bir kız, bir oğlan olsun, yeter olsun; tek çocuk nitelikli olsun. Yani bu konunun sadece bir tercihten öte olmadığını, ben tercih etmeme rağmen böyle bir örnekle karşılaştım. Ama şunu söylemek istiyorum; bu bir zihniyet meselesi ve maalesef toplumumuzda da, '1-2 çocuk yeter' ya da 'Tek çocuk, nitelikli çocuk.' 'Bir kız, bir oğlan olsun yeterli' zihniyeti de maalesef toplumumuzun genel yapısında da oluştu. Yani mesele şu: 45-50 yaşında kadınlara soruyorsunuz, 'Gençliğinde ne yapmak isterdiniz?' 'Bir çocuk daha yapmak isterdim' diyenler var. Yani burada gerçekten zihinsel dönüşüm de bu işin bir parçası; bunu vurgulamak istedim. Yani biz sorunları konuşabilen, çözüm üretebilen, kriz anında birbirine kenetlenen, güçlü bağlara sahip aileler istiyoruz" dedi.
Kadın haklarını güçlendirdiklerini ifade eden Bakan Göktaş, 2005 yılında başörtüsü nedeniyle İstanbul Üniversitesine alınmadığını dile getirerek her alanda kadınların önünde bulunan engelleri kaldırdıklarını kaydetti.
'TEDBİR KARARLARININ UYGULANMASI AÇISINDAN ÇALIŞMA BAŞLATTIK'
Çocuklar Güvende uygulamasıyla 394 personelin 7 gün 24 saat esasıyla çalıştığını ve ALO 183 hattı ile çalışmalar yürüttüklerini aktardı. Suça sürüklenen çocuklar ile ilgili milletvekillerinin yorumlarını vurgulayan Bakan Göktaş, şöyle devam etti:
"Bu konuda önemli bir adım attık. Adalet, Sağlık, İçişleri, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlıklarımız ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yeşilay ile özellikle bir protokol imzaladık. Güçlendirici bakım modelimizi inşallah hayata geçirdik. İlk kez sağlık, eğitim, adalet, güvenlik ve sosyal hizmetleri tek bir çatı altında bir araya getirdik. Böylece, çocuklarımızın korunma, özellikle tedbir kararlarının uygulanması açısından da bir çalışma başlatmış olduk. Biz, özellikle 12 ilimizde ihtisaslaşmış Çocuk Evleri Sitelerinde de bu modeli uyguluyoruz, kısa sürede de olumlu sonuçlar almaya başladığımızı vurgulamak istiyorum. Sosyal risk haritalarımız da bu konuda koruyucu ve önleyici hizmet çerçevesinde genişletilmiş bir araç niteliğinde. Sosyal risk haritalarında diğer bakanlıklarda oluşan veri entegrasyonu oldukça kıymetliydi. Özellikle bir vaka bize düştüğü anda mesleki çalışmamızı anında yapabiliyoruz fakat sosyal risk haritası oluşturmak demek, veriler geldiğinde anında kullanabilmek için personel eğitimi veriyoruz."
BÜTÇE KABUL EDİLDİ
Bakan Göktaş'ın soruları yanıtlamasının ardından Komisyon Başkanı Muş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile ona bağlı kuruluşların 2026 yılı bütçe teklifini okuttu. Oylama sonucunda bütçe komisyonda kabul edildi. Başkan Muş, komisyonu, 13 Kasım saat 10.00'da toplanmak üzere kapattı.
Sosyal medyadaki 'botoks baskısı' tehlikeyi büyütüyor
Sosyal medyada silahlı paylaşım yapan 23 kişi yakalandı
Kirk suikastı sonrası akademisyenlere sosyal medya cezası
Yazdır