ABD doları, küresel rezerv para biriminin geleceğine ilişkin gündeme gelen “Amerika’yı Satın (Sell America)” söylemlerine rağmen, yeniden dünyanın en çok tercih edilen varlıklarından biri olarak öne çıkıyor.
Bloomberg’in yaptığı hesaplamalara göre Japon yeni veya İsviçre frangı gibi düşük faizli para birimlerinden borçlanıp bu fonların dolara yönlendirilmesi stratejisi, söz konusu varlıkların oynaklığı hesaba katıldığında Avrupa borsaları ve Çin devlet tahvilleri gibi alternatif piyasalardaki getirileri aşma potansiyeli taşıyor.
Dolar, portföylerdeki kritik rolünü koruyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın küresel ekonomik dengelerde yarattığı sarsıntıya karşın, dolar uluslararası yatırım portföylerinde hâlâ merkezi konumunu sürdürüyor. Bloomberg Dolar Endeksi, yıl içinde yaklaşık %7 gerileyerek son sekiz yılın en zayıf performansını sergilese de, carry trade işlemlerinin etkisiyle Eylül’deki en düşük seviyeden yaklaşık %3 oranında toparlandı.
Hong Kong’daki JPMorgan Private Bank stratejisti Yuxuan Tang, doların yeniden en yüksek getirili carry para birimleri arasında yer aldığını belirtiyor. Tang, doların hem yönlü işlemler hem de carry trade stratejileri açısından güçlü bir tercih olmaya devam edeceğinin altını çizdi.
Düşük oynaklık etkisi
Doların yeniden cazip hale gelmesinde, hükümetin uzun süre kapalı kalmasının ardından 9,6 trilyon dolarlık küresel döviz piyasasındaki fiyat hareketlerini yatıştıran düşük volatilitenin etkisi büyük. Bu durum, yabancı yatırımcıların kur riskini hedge etmek zorunda kalmadan dolar cinsinden varlıklara yönelmesinin önündeki engelleri azaltıyor.
Carry işlemlerinin yarattığı güçlü sermaye hareketleri, varlık fiyatlarında belirgin değişimlere neden olabilirken, New York’tan Singapur’a kadar uzanan küresel finans merkezlerinde piyasa algısını şekillendiriyor.
Pelosi ailesinin serveti 133 milyon dolar çıktı
Dolar endeksinde 3 ayın ardından bir ilk
Yazdır