FINANSINGUNDEMI. COM
Göz kamaştırıcı bir hukuk yolculuğunun sonunda, İstanbul Boğazı’nda benzersiz bir noktada bulunan Tarabya’daki bu paha biçilmez taşınmazın sahipliği resmen netleşti. Dava, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e; Çarlık Rusya’dan Rusya Federasyonu’na kadar dört ayrı dönemi ve dört farklı tarafı bir araya getirdi: Hazine, Vakıflar, Rusya ve mirasçılar.
YÜZ YILLIK BELGELER, KARMAŞIK MÜLKİYET ZİNCİRİ
Dava sürecinde tozlu arşivlerden çıkarılan belgeler, Osmanlı fermanlarından tapu kayıtlarına, diplomatik yazışmalardan uluslararası hukuk argümanlarına kadar her şey gün yüzüne çıktı. Mahkeme için özellikle geçmişteki kira sözleşmeleri, el değiştirme kayıtları ve tapu belgeleri hayati rol oynadı.
BİR YALININ KÜLLİYATI: KİMDEN KİME GEÇTİ?
Yalının temelleri, Tanzimat Fermanı’nın etkisiyle Batı’ya açılan Osmanlı döneminde atıldı. 1841’de Heme Landevoisin adlı Fransız bir kadın, Rum kökenli Hristaki Efendi’den bu nadide mülkü aldı. Aile Fransa’ya dönünce, 1868’de Rus elçilik personeli Nikola İsveçin’e 400 bin kuruşa satıldı. Bu özel yapı yıllar içinde diplomatların gözde lojmanlarından biri oldu.
MÜLKİYETİN GRİ BÖLGESİNDEN YASAL SONUCA
Nikola İsveçin’in 1903’te vefatı sonrası, mirasının Fransa’ya taşınması, kalanların Türkiye’de “mirasçısız” görünmesi taşınmazı uzun yıllar gri bölgeye itti. Padişah fermanıyla bir dönem Rus Elçiliği’ne tahsis edilse de, resmi tapu hiçbir zaman doğrudan Rusya’ya geçmedi. Çarlık’ın ardından SSCB’ye, sonrasında Rusya Federasyonu’na geçiş, işin içinden çıkılması zor bir statü ortaya çıkardı.
DEVLETLER ARASI ÇEKİŞMEDEN TARİHİ KARARA
1950’de yapılan kadastroda taşınmaz hâlâ Nikola İsveçin adına kayıtlıydı ve bu, mülkiyet zincirinde kritik bir halkaydı. 2004’te Hazine "mirasçısı yok" diyerek taşınmazı devlete kaydetmek için dava açtı, Vakıflar ise kadim Sultan Bayezid Vakfı adına şerh talep etti. Rusya Federasyonu da diplomatik temsilcilik faaliyeti üzerinden sahiplik iddiası sürdürdü.
MAHKEMEDEN EMSAL KARAR: BOĞAZ’DA YENİ DÖNEM
Türk hukukuna damga vuran mahkeme kararı, 200 yıllık miras yolculuğunu noktaladı ve taşınmazı 19. yüzyıl sahibinin gerçek varislerine teslim etti. Böylece Boğaz’ın gözde köşelerinden biri, hukuki ve tarihi açıdan da yeni sahiplerine geçti. Tarabya’daki bu yalı, bana kalırsa artık bir hukuk ve tarih klasiği olarak anılmayı fazlasıyla hak ediyor.
Reha Muhtar'ın yalısı satışta! Fiyatı dudak uçuklattı
Tarihi yalıyı sattı, 18 milyon dolara Etiler'de üç konut aldı!
Yazdır