Paris’in simgesi Louvre Müzesi’nde gerçekleşen cüretkâr hırsızlığın arkasında sanat tutkusu değil, tamamen maddi kazanç arayışı olduğu değerlendiriliyor. Uzmanlar, pazar sabahı düzenlenen ve Napolyon dönemine ait sekiz paha biçilemez mücevherin çalındığı olayın, son yıllarda artan “vur, kır, al” tarzı soygunların yeni bir örneği olduğunu ifade ediyor.
Amaç, eserleri satmak değil eritip izlerini silmek
Sanat hırsızlıklarını izleyen uzmanlar, soygunun sanatsal bir motivasyon taşımadığını vurguluyor. Sanat eseri kurtarma uzmanı Christopher A. Marinello, “Bu tür mücevherleri çalanlar, onları koleksiyonculara satmak için değil, eritip değerli taşlarını ayırmak için alıyor. Günümüzde Cartier mağazaları Louvre’dan daha iyi korunuyor” dedi.
Hırsızlar, Napolyon’un eşi Marie-Louise’e hediye ettiği kolye ve küpelerle birlikte, İmparatoriçe Eugénie’ye ait taç, broş ve safir taşlı mücevherleri çalarak motosikletlerle kaçtı. Çalınan parçalar arasında 2 bin elmasla süslü bir taç ve 631 elmaslı kolye bulunuyor.
Marinello, olayın 2019’da Dresden’deki Yeşil Kubbe Müzesi’nde yaşanan 113 milyon euroluk mücevher soygunuyla benzerlik taşıdığını belirtti: “Model aynı; vur, kır, al ve hemen erit.”
Eserler satılamaz, ancak eritilebilir
ARCA’dan sanat suçları uzmanı Lynda Albertson, mücevherlerin orijinal hâlleriyle satılmasının neredeyse imkânsız olduğunu dile getirdi: “Bu kadar tanınabilir parçaları hiçbir yasal koleksiyoner veya müzayede evi satın almaz.”
Uzmanlara göre hırsızlar, parçaları eritip taşlarını yeniden kestirerek izlerini yok etmeye çalışacak. Marinello, mücevherlerin büyük ihtimalle İsrail, Hindistan veya Anvers gibi elmas işleme merkezlerine götürülüp burada yeniden kesileceğini ifade etti.
Louvre’un güvenliği sorgulanıyor
Soygunun ardından müzenin güvenlik sistemleri tartışma konusu haline geldi. Fransız Sayıştayı’nın gelecek ay yayımlayacağı raporda, kameraların yetersizliği ve ekipman yenilemelerindeki gecikmelerin eleştirileceği belirtiliyor.
Sanat suçları uzmanı Prof. Erin Thompson, “Tarihi yapılar korunması en zor binalardır. Geniş pencereler kaçışı kolaylaştırıyor, ayrıca koruma yasaları nedeniyle kurşun geçirmez cam takmak bile çoğu zaman yasak,” dedi.
Güvenlik danışmanı Peter Stürmann ise modern güvenlik sistemlerinin eski yapılarda uygulanmasının zor olduğunu vurguladı: “Louvre gibi anıtsal binalar, kale mantığıyla korunamaz.”
Dakik hesaplanmış plan: Açılış saatinde soygun
Soygunun müze açılışından hemen sonra, 09.30–09.40 arasında gerçekleştiği bildirildi. Uzmanlar, bu zaman aralığının güvenlik görevlilerinin vardiya değişimiyle çakıştığına dikkat çekiyor.
Gazeteci Elaine Sciolino, son yıllarda Louvre üzerine yapılan tartışmalarda ziyaretçi sayısına odaklanıldığını, ancak güvenlik önlemlerinin geri planda kaldığını belirtti: “Louvre’da 50 kişilik bir itfaiye ekibi var ama görevleri yalnızca yangın ve sel durumlarıyla sınırlı. En büyük eksik, hızlı müdahale birimi ve yeterli bütçe.”
Louvre soygunu! Sayıştay güvenlik açığını bildirmiş
Louvre Müzesi, güvenlik sebebiyle kapatıldı