Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu kapsamında bulunduğu New York'ta değerlendirmelerde bulundu. Türkevi'ndeki toplantıda Fidan basın mensuplarının sorularını yanıtladı. New York'taki BM Genel Kurulu ve diplomatik temasları konusunda bilgi veren Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın görüşmesini değerlendirdi. F-35 ile KAAN motorlarının alımını engelleyen CAATSA yaptırımlarının kaldırılması konusunda iki tarafın da iradesi olduğunu belirten Fidan, Gazze ve Suriye'deki gelişmeleri de değerlendirdi.
"Filistin meselesi ve Gazze'deki durum en önemli gündem maddesiydi"
"Filistin meselesi ve Gazze'deki durum bu genel kurul haftasının en önemli gündem maddesiydi" diyen Fidan, neredeyse her gün Filistin'le ilgili bir veya iki programın olduğunu aktardı.
Bakan Fidan, "Türkiye olarak Filistin konulu tüm toplantılara ya öncülük ettik ya koordine ettik ya destek verdik. Zaten hepsine katıldık ve Filistin davasını çok şükür en güçlü şekilde savunduk." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'na yaptığı hitabın büyük çoğunluğunu Filistin konusuna ve Gazze'de yaşanan soykırıma ayırdığını kaydeden Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İki devletli çözüm" konulu konferansta da konuşma yaptığını belirtti.
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konferanslarda Türkiye'nin Filistin meselesine dair vizyonunu ve uluslararası toplumdan beklentilerini paylaştığını dile getirdi.
Arap Birliği ve İİT üyesi 8 ülkenin liderlerinin ABD Başkanı Donald Trump'la birlikte katıldığı Gazze konulu toplantının fikri öncülüğünü de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığını hatırlatan Fidan, şunları kaydetti:
"Bu görüşmede 800 milyona yakın Müslüman nüfusu bulunan bir grup ülke olarak Başkan Trump'a Gazze'yle ilgili beklentilerimizi açık bir dille aktardık. Gazze'de ateşkesin bir an önce sağlanması gerektiğini ve bölgeye insani yardım ulaştırılmasının şart olduğunu söyledik. İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak etmesinin asla kabul edilemeyeceğini, Gazzelileri ana yurtlarından göç etmeye zorlayacak her türlü girişime karşı olduğumuzun altını topluca çizdik."
"Dostane, olumlu ve yapıcı görüşme"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump ile Washington'daki görüşmesine de değinen Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ziyaretleri genel itibariyle son derece dostane, olumlu ve yapıcı geçti. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, Başkan Trump'ı hem ikili ziyaret için hem de gelecek yıl Ankara'da düzenlenecek NATO zirvesi kapsamında ülkemize davet ettiler. Görüşmeden CAATSA yaptırımları gibi ilişkilerimizi daha da güçlendirmemizin önünde engel teşkil eden sorunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakat sağlandı."
Savunma sanayisi alanında atılabilecek adımların değerlendirildiğini de kaydeden Fidan, "Ekonomik ve ticari ilişkilerin dengeli şekilde ilerletilmesi ve ticaret hacminin 100 milyar dolara ulaşması için somut projeler üzerinde çalışacağız." dedi.
Fidan, Türk Hava Yolları'nın 75 adet geniş gövdeli ve 150 adet dar gövdeli uçak satın alması için anlaşma sağladığını hatırlatarak, ziyaret öncesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ABD'den uzun süreli LNG tedariki için anlaşmaya vardığını, ziyaret kapsamında da Stratejik Sivil Nükleer İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı'nın imzalandığını ifade etti.
"İki NATO ülkesi arasında yasal kısıtlama olması büyük problem"
Bakan Fidan, ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası'na (CAATSA) ilişkin, "2019'daki olaylardan sonra ortaya çıkan CAATSA. CAATSA konusu bizim için aslında şöyle büyük bir sıkıntı, iki NATO müttefiki ülke arasında birbirlerinden bir şey almayı engelleyen bir yasal kısıtlamanın olması sistemik olarak büyük bir problem." dedi.
ABD Kongresi'nde, F-35 ve KAAN Milli Muharip Uçağı'nın motorları gibi teknik konuların beklediğini dile getiren Fidan, şöyle devam etti:
"Aslında sistemik olarak bizim Amerika ile ilişkimizde sınırlamaların olması, bizi ister istemez daha farklı arayışlar içine itecek uluslararası sistemde. Kendi yeteneklerimizi zaten geliştiriyoruz, onda bir problem yok ama hiçbir ülke kendi geliştirdiği yeteneğiyle kendi kendine yeterli olmuyor. Muhakkak hem bir ittifak kültürü hem bir savunma sanayi ekosistemi içinde olmanız gerekiyor. Bir teknoloji transferi, daha gelişmiş bir silah, daha gelişmiş bir şeyi alma ihtiyacınız oluyor veya bizden alınıyor, biz satıyoruz."
Bakan Fidan, katıldığı bir toplantıda Baykar'ın ürettiği teknolojilerin ABD için de bir üretim alanı olabileceği, ABD'nin de Türkiye'deki bu gelişmiş teknolojiden istifade edebileceği konusunda ABD'lilerin talepleri olduğunu belirterek, CAATSA konusunun tek taraflı olmadığını, artık Türkiye'nin de geliştirdiği yeteneklerden sonra iki taraflıya evrildiğini söyledi.
"CAATSA, müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuna yakışmıyor"
Türkiye'nin hassas olduğu konunun, iki ülke arasında bir sınırlamanın ve kısıtlamanın olmaması olduğunu vurgulayan Fidan, "Bu müttefiklik ruhuna, stratejik ortaklık ruhuna yakışmıyor. Onun için CAATSA'nın aradan çıkması meselesi var. Bu konuda iki tarafta da irade var. Şimdi konunun ilgili muhatapları, başta savunma bakanlıklarımız olmak üzere, konuyu daha da ileri taşıma konusunda gayret içinde olacaklar." dedi.
Fidan, iki ülke arasında enerji alanında işbirliğinin fevkalade önemli olduğuna dikkati çekerek, nükleer enerji ve doğalgaz konuları dahil neler yapılabileceğine ilişkin bir fikir birliği ve atılacak somut adımlar bulunduğunu dile getirdi.
Uzun yıllardır gündemde Halkbank meselesinin olduğunu söyleyen Fidan, bu konunun yargıya taşındığını ancak idarelerin perspektifinin ve doğru bilgilendirmelerin önemli olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump'ın görüşmede bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldığını aktaran Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Filistin konusunu gündeme getirdiğini, Türkiye için önemli konuların altını çizdiğini söyledi.
Fidan, bu konuların başında Gazze'de ateşkesin bir an önce sağlanması hususu geldiğini, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'in yayılmacı politikalarının bölgede yarattığı risklere dikkati çektiğini dile getirdi.
Görüşmede ayrıca Suriye'de ABD ile temasların gündeminde olan konuların da ele alındığını kaydeden Fidan, "Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması gerektiği konusunda her iki ülke de hemfikir." dedi.
Fidan, iki liderin Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesi için atılabilecek ortak adımları da ele aldığını ve Türkiye-ABD arasında NATO'da eş güdümün artırılması üzerinde durulduğunu belirtti.
"SDG tehdidi takip ediliyor"
Fidan, SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG'ye ilişkin, örgütün oluşturduğu muhtemel ve mevcut tehditle ilgili çerçeve konuların sürekli gündemde olduğunu kaydederek, iki ve üç taraflı olarak sürekli takip edildiğini söyledi.
Şam'daki yönetim ile SDG arasındaki müzakere süreçlerinin yakından takip edildiğini aktaran Fidan, ABD'nin konuya ilişkin evrilen görüşleri ve rolüyle ilgili değerlendirmeleri ve yönlendirmeleri olduğunu dile getirdi.
"Türkiye Suriye'de gerekenleri yapmaya hazır"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin bu konuda çok yakın bir takibi, ilgili kurumların değerlendirmeleri ve alınan kararlarının söz konusu olduğunu vurgulayarak, şunları aktardı:
"Günün sonunda hedefimiz şu: Türkiye'nin milli güvenliğinin tehdit altında olmadığı, Suriye'deki Kürt kardeşlerimiz dahil hiçbir azınlık veya çoğunluk grubunun kendisini tehdit altında görmediği, özgür gördüğü, kimliğini yaşayabildiği, eşit hissettiği, güvende hissettiği bir ortamın olması. Bunun için gerekli olan siyasal çerçeve, ekonomik katkı, kurumsal kapasite, askeri ve güvenlik tedbir ne ise Türkiye hepsini vermeye ve gerekenleri yapmaya hazır. Bunu tek taraflı olarak değil, bölgedeki ortaklarıyla, bulabildikleri paydaşlarıyla beraber yapmaya hazır."
Erdoğan: İnsanlık onuru yara almıştır
Beyaz Saray'dan videolu Trump ve Erdoğan paylaşımı
Bakan Fidan: İsrail yayılmacılığı tüm bölgeyi tehdit ediyor
Dışişleri Bakanı Fidan, ABD'li mevkidaşı Rubio ile görüştü
Bakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Rubio ile telefonda görüştü
Bakan Fidan, Lavrov ve Sybiha ile barış sürecini görüştü
Yazdır