Suriye’de geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile SDG Komutanı Mazlum Abdi, 10 Mart 2025’te SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda anlaşmaya varmıştı. Ancak ABD ve Fransa öncülüğünde yürütülen görüşmelerde ilerleme kaydedilemedi. Paris’te yapılması planlanan toplantı, Süveyda’daki saldırılar nedeniyle ertelendi. Ardından Suriye geçici hükümeti, 8 Ağustos’taki SDG konferansını gerekçe göstererek toplantılara katılmama kararı aldı.
Milliyetçi Hareket Partisi lideri Bahçeli ise 10 Mart mutabakatına uyulmadığı takdirde Ankara ile Şam’ın ortak iradesiyle askeri müdahalenin kaçınılmaz olacağını vurgulamıştı.
Bakırhan: “Teslim olun demek adaletle ve barışla bağdaşmaz”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, Yeni Yaşam gazetesine yaptığı açıklamada, Kürtler dahil hiçbir halkın kendi güvenliği garanti altına alınmadan mevcut belirsizlik içinde erimesinin beklenemeyeceğini söyledi:
“Sorunların çözümü operasyon tehditleriyle değil, hak ve hukuk temelinde diyalogla mümkündür. Somut güvenceler olmadan sadece ‘Teslim olun’ demek ne adaletle ne de barışla bağdaşır.”
Mutabakatı hiçe sayan taraf şam
Bakırhan, 10 Mart mutabakatının ruhuna aykırı davrananın Şam yönetimi olduğunu belirtti:
“Geçiş anayasası hazırlanırken, hükümet ve cumhurbaşkanı belirlenirken Kürtlere, Dürzilere, Alevilere ya da Türkmenlere danışılmadı. Bu nasıl 10 Mart mutabakatına uygun olabilir?”
Kürtlerin haklarının tanınması Türkiye için hayati
Bakırhan, Türkiye’nin bölgedeki Kürtlerin meşru haklarını savunmasının kendi vatandaşları açısından da hayati olduğunu vurguladı:
“Türk, Kürt, Arap ve Fars kardeşliğini güçlendirmenin yolu eşitlik ilkesini benimsemektir. Türkiye’nin Kürtlerin onurunu ve statüsünü savunması, kendi vatandaşı olan milyonlarca Kürdün de beklentisidir.”
Diyalog süreci şiddetin yerine geçmeli
Bakırhan, siyasetin şiddetin yerine geçmesi gerektiğini ifade etti:
“Bu dönem, çatışmanın yerini diyaloğun, ötekileştirmenin yerini kucaklaşmanın aldığı bir dönüşüm sürecidir. Ancak atılan tarihi adımlara karşılık henüz somut bir karşılık göremedik.”
Hükümet eleştirisi: Parmak sallamak çözüm değil
Bakırhan, hükümetin yaklaşımını eleştirerek şunları söyledi:
“Her şeyi kendinize hak göremezsiniz. Bu süreç bir ‘yap-et’ süreci değildir. Neden Kuzey Doğu Suriye heyetiyle resmi görüşmeler yapılmıyor? Neden demokratik entegrasyona dair tek bir öneri topluma açıklanmıyor? Varsa yoksa parmak sallama…”
Kürtlerin hakları Türkiye’yi güçlendirir
Bakırhan, Meclis’in çözüm arayışlarına açık olması gerektiğini vurgulayarak şunları ekledi:
“Türkiye’nin tarihsel endişelerini anlıyor ve saygı duyuyoruz. Ancak çözüm, halkların haklarını yok saymakla değil, eşit kardeşlik temelinde ortak geleceği kurmakla mümkündür. Kürtlerin hakkının tanınması Türkiye’yi zayıflatmaz; tam tersine güçlendirir, bölgesel istikrarı pekiştirir.”
Komisyon sonrası ilk temas: DEM Parti heyeti İmralı’da
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 6. kez toplandı
Tarih belli oldu: DEM Parti İmralı'ya gidiyor