Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) eylül ayında faiz düşürme olasılığının yükselmesiyle yön buluyor. Yatırımcılar, Fed’in bu adımının ekonomi üzerindeki yansımalarını ve sonraki dönemlerde faiz politikalarının hızını yakından tartıyor.
İhtimallerde belirgin artış
CME Group’un FedWatch verilerine göre, yatırımcılar 17 Eylül’de çeyrek puanlık faiz indirimi için %82 olasılık öngörüyor. Bu oran geçtiğimiz ay %62 seviyesindeydi. Ancak sonraki hamleler konusunda belirsizlik hâkim. Ekim ayında ikinci bir indirim olasılığı %42’de kalırken, yıl sonuna kadar üç indirim yapılma ihtimali %33’te sınırlı kaldı.
Uzmanlardan temkinli değerlendirmeler
Finans çevreleri, Fed’in agresif bir gevşeme süreci izleyeceği konusunda kuşkulu. BNY Baş Yatırım Yöneticisi Jason Granet, Powell’ın eylül için kapıyı “hafif aralık bıraktığını” ifade ederken, Morgan Stanley’den Lisa Shalett enflasyon ve ekonomik dayanıklılığa işaret ederek indirime %50 ihtimal tanıyor. Shalett ayrıca, resesyon yaşanmadıkça faiz indirimlerinin piyasalarda sınırlı etki yapabileceğini vurguluyor.
Tahvil ve hisse senedi piyasalarına yansımalar
Yardeni Research Başkanı Ed Yardeni ise 2024’teki tabloya benzer biçimde, Fed’in indirimlerinin tahvil getirilerini tersine çevirebileceğini ve bunun Beyaz Saray’ın borçlanma maliyetlerini düşürme ile konut sektörünü canlandırma hedeflerini zorlaştırabileceğini dile getiriyor. Buna karşın Yardeni, borsaya dair iyimserliğini koruyor. S&P 500 endeksinin yıl sonunda 6.600’e, 2026’da ise 7.500’e ulaşabileceğini öngörüyor ve Fed’in faiz adımlarının bu hedefleri daha ihtiyatlı bir seviyeye çekebileceğini belirtiyor.
Barclays'tan dikkat çeken Fed faiz tahmini
Fed yetkililerinden faiz mesajları
Bankalar faiz indirimi beklentilerini öne çekti