Dünya ülkelerinin yaklaşık yüzde 70'inde 1960'tan bu yana nüfus ikiye katlandı. İngiliz gazetesi Daily Mail'in hazırladığı grafiklere göre son yıllarda doğum oranları tüm zamanların en düşük seviyesini görse de dünya nüfusu 8 milyarı aştı.
Nüfusu 10.8 milyona ulaşan Birleşik Arap Emirlikleri ile 2.8 milyonu gören Katar zaman içindeki en büyük sıçrayışı yaşayan iki ülke oldu.
Sekiz ülkede ise 1960'tan bu yana nüfus kaybı yaşandı. En büyük düşüş Bulgaristan'da görülürken, Ukrayna, Jamaika, Arnavutluk gibi ülkelerde de 2100'e kadar nüfuslarının yarıya inmesi bekleniyor.
LİDER HİNDİSTAN
Öte yandan Hindistan 2023'te 1.4 milyarlık nüfusuyla Çin'i geçerek dünyanın en kalabalık ülkesi oldu. Daily Mail, Hindistan'ın nüfusunun 1960'tan bu yana üç katına çıktığını belirtiyor.
Dünya Bankası'nın hesaplamalarına göre dünya nüfusunun üçte biri Çin ve Hindistan'da yaşıyor.
Ne var ki 1979-2015 yılları arasında tek çocuk politikası uygulayan Çin'de nüfus düşüşe geçmiş durumda. Ülkenin nüfusunun 2071'de 1 milyarın altına, 2100'deyse 633 milyona gerilemesi bekleniyor.
Hükümet üç yaşına kadar çocuk başına yıllık 500 dolar vererek doğum oranlarını artırmaya çalışıyor. Ancak bu teşvikler şimdilik sonuç vermiş değil; zira kadın başına doğum oranı 1.0 civarında seyrediyor.
TÜRKİYE'DE DURUM NE?
Türkiye şu anda 85 milyonluk nüfusuyla listenin 18'inci sırasında yer alıyor. 1950'lerde kadın başına doğurganlık oranı 6.4 olan Türkiye'de 2023 verilerine göre bu oran 1.6'ya düşmüş durumda. Bu da ülke tarihinin en düşük seviyesine düşüldüğü anlamına geliyor.
Yetkililer doğum oranlarını artırmak için kadınların doğum yapma şansını üçle sınırlayan sezaryene karşı kısıtlamalar getirse ve yeni evlenecek çiftlere kredi imkanı sağlasa da uzmanlar mevcut ekonomiye bir çözüm bulunmadan doğum oranlarının istenen seviyeye çıkamayacağı görüşünde.
Uzmanlara göre Angola'da nüfus 2100'e kadar 150 milyonu aşarak yüzde 300 büyüme görecek. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde bu büyüme oranının yüzde 294, Tanzanya'da ise yüzde 283 olacağı tahmin ediliyor.
Dolayısıyla Afrika ve Orta Doğu'nun 21'inci yüzyılda nüfus açısından "merkez bölge" haline gelmesi bekleniyor.
Dünyanın geri kalanındaysa ülkelerin yarısından fazlasının doğurganlık oranının 2.1'in altında kalması, hizmet sektörlerinde çöküş yaşanmasına, yaşlanan nüfusun bakımında sorunlar meydana gelmesine ve ekonomik büyümenin yavaşlamasına yol açabilir.
Anneler dikkat! Doğum desteği ödemeleri başladı
Doğum yapan annelere müjde yolda! Kredi borcu silinecek
Yeni annelere müjde! 60 ay boyunca doğum yardımı yapılacak