Günlük yaşantımızda yapılacak bazı küçük değişikliklerin, yalnızca hafızamızı ve bilişsel işlevlerimizi desteklemekle kalmayıp, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek Alzheimer riskini de önemli ölçüde düşürdüğü belirtildi. Uzmanlara göre, bu tür önlemleri erken yaşlarda hayatımıza dahil etmek, daha sağlıklı ve zihinsel açıdan güçlü bir yaşamın kapılarını aralayabilir. Bilim insanları, bu uygulamaların Alzheimer’a karşı korunmanın anahtarı olduğunu vurguluyor.
Alzheimer yaygınlaşıyor: ABD’de 7 milyon kişi etkileniyor
Demans hastalıkları arasında en sık rastlanan tür olan Alzheimer, günümüzde sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 7 milyon kişiyi etkiliyor. Uzmanlar, önlem alınmadığı takdirde bu sayının önümüzdeki çeyrek yüzyılda iki katına çıkabileceği uyarısında bulunuyor. Hafıza kaybı ve zihinsel işlevlerde bozulma ile kendini gösteren bu nörodejeneratif rahatsızlık, bireylerin yaşam kalitesini ciddi biçimde etkiliyor.
Yürüyüş, beyni koruyor ve güçlendiriyor
Alzheimer Derneği tarafından yayımlanan bilimsel bulgular, düzenli yürüyüşün beyin sağlığı açısından büyük faydalar sağladığını ortaya koyuyor. Araştırmalar, yürüyüş gibi fiziksel aktivitelerin, beyin kaynaklı nörotrofik faktör (BDNF) isimli proteinin salgılanmasını artırarak zihinsel fonksiyonları desteklediğini gösteriyor. Nörobilim uzmanı Cindy Barha, “BDNF, özellikle aktif kaldığınızda beyninizin ihtiyaç duyduğu doğal bir besin gibidir” ifadelerini kullandı.
Bu protein, beyin hücrelerinin yaşamasına, gelişmesine ve aralarındaki iletişimin güçlenmesine yardımcı oluyor. Özellikle öğrenme, hafıza ve ruh hali ile ilişkili olan hipokampüs bölgesi için hayati önem taşıyor.
APOE4 genine sahip olanlar için daha fazla fayda
3 bin yetişkin bireyin katıldığı araştırmalar, Alzheimer riskiyle ilişkili APOE4 genine sahip olan bireylerin, düzenli yürüyüş sayesinde bilişsel gerilemeyi yavaşlatabildiğini gösterdi. Bu gene sahip olanlarda düzenli egzersizle sağlanan faydanın yaklaşık dört kat daha fazla olduğu belirtiliyor. Finlandiya Sağlık ve Refah Enstitüsü’nden Jenni Lehtisalo, APOE4 pozitif kişilerde elde edilen etkinin çarpıcı olduğunu ifade etti.
Bu bireyler için tam olarak hangi dönemlerin müdahale açısından daha etkili olduğu henüz netleşmemiş olsa da, düzenli fiziksel aktivitenin, genetik riski bulunan kişilerde bile demans ihtimalini azaltabileceği görülüyor.
Beslenme alışkanlıkları da risk üzerinde etkili
Yürüyüş dışında, beslenme düzeni de Alzheimer riskinde belirleyici rol oynuyor. Araştırmacılar, özellikle ketojenik diyet gibi düşük karbonhidratlı beslenme modellerinin beyin sağlığı üzerinde olumlu etkiler yarattığını ifade ediyor. Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden Alzheimer uzmanı Hussein Yassine, rafine şeker ağırlıklı beslenmenin ve hareketsiz yaşam biçiminin APOE4 genine sahip bireyler için daha zararlı olabileceğine dikkat çekti.
Bu araştırmalar, genetik yatkınlık olsa dahi, sağlıklı bir yaşam tarzının Alzheimer’a karşı koruyucu bir kalkan oluşturabileceğini gözler önüne seriyor.
AB’den Alzheimer’a karşı ilk ilaca onay
Bu meslek gruplarında Alzheimer riski daha yüksek!
Araştırma: Bu meslekte çalışanlarda Alzheimer riski daha düşük!
Alzheimer'ı yıllar öncesinden habercisi olabilecek işaret!