Sovyetler Birliği döneminde inşa edilen birçok apartman dairesinde duvar kalınlıklarının 65 santimetreye ulaşması, yıllar sonra bile merak konusu olmaya devam ediyor. İlk bakışta bu mimari tercihin sert iklim koşullarına karşı bir önlem olduğu düşünülse de, asıl nedenin çok daha derin ve politik olduğu ortaya çıkıyor.
'Popüler Bilim' sitesinde yer alan bir yazıya göre, söz konusu yapıların arkasında yalnızca termal yalıtım kaygısı değil, aynı zamanda olası bir nükleer saldırıya karşı önlem alma amacı vardı. Soğuk Savaş yıllarında, ABD ile yaşanan gerilimler gözetilerek, konutlar gerektiğinde birer sığınağa dönüşebilecek şekilde planlandı. Kalın tuğla duvarlar yalnızca ısıyı içeride tutmakla kalmıyor, radyasyonu azaltıyor, şok dalgalarını emiyor ve insanların barındığı yapıları hayatta kalma alanlarına dönüştürüyordu.
O dönem inşa edilen evlerde kullanılan 2,5 tuğlalık duvar kalınlığı, Sovyet yapı standartları (GOST) tarafından da destekleniyordu.
Modern yaşamın dertlerine karşı da etkili olan bu duvarlar ile gürültü yalıtımı sayesinde komşu tartışmaları ya da yüksek sesli müzikler duyulmazken, ferah mimariyle geniş yaşam alanları sunuluyordu.
Ancak zamanla bu anlayış yerini hız, maliyet ve pratiklik kaygılarına bıraktı. 1970’li yıllardan itibaren panel binalar yaygınlaştı ve duvar kalınlıkları yarı yarıya azaldı. Artık yeni konutlar nükleer tehdide değil, enerji verimliliğine ve maliyet etkinliğine göre inşa ediliyordu. (Turkrus)
Rus turistlerin Kuzey Kore şaşkınlığı: Sovyetler nostaljisi
Metaverse çılgınlığı, Sovyetler Birliği dönemine benzetildi
Gorbaçov: Sovyetler'i koruyabilseydik dünya çok daha güzel olurdu
Sovyetler sonrası miras sorunu
Pepsi ve Coca Cola Sovyetler'e nasıl girdi