Yaz aylarında ani hava sıcaklığı artışları, başta kene ısırmaları olmak üzere bazı bölgelerde ciddi sağlık risklerini beraberinde getiriyor. Özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ölümcül hastalıkların yayılmasına neden olan kenelere karşı devletin ilgili kurumları harekete geçti.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, kenelerle biyolojik mücadele kapsamında 2025 yılı sonuna kadar 36 bin 250 keklik ve 9 bin sülünü doğaya salmayı hedefliyor. Bu yaban hayvanları, kenelerin doğal avcıları olarak biliniyor.
Ani sıcaklık artışları kene üremesini hızlandırıyor
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Toprak, kene popülasyonundaki artışın başlıca sebebinin iklim değişikliği olduğunu söyledi. Toprak’a göre sıcaklık dalgalanmaları ve ani yükselişler, kenelerin hem yumurta hem de genç dönem gelişimlerini hızlandırarak kısa sürede çoğalmalarına neden oluyor.
Ayrıca habitat kaybı ve yeşil alanların yapılaşmaya açılması gibi nedenlerle keneler, insan yaşam alanlarına daha fazla yaklaşmış durumda.
“Kırsal ve kent arasında kalan geçiş alanlarının doğru planlanması çok kritik. Doğal yaşam alanlarının bozulması, kenelerle temas riskini artırıyor,” diyen Toprak, ekolojik dengeyi korumanın önemine dikkat çekti.
Keneler böcek değil: Karıştırmak ilaçlama hatalarına yol açıyor
Toprak ve bir diğer uzman Prof. Dr. Cem Özkan, kenelerin halk arasında böceklerle karıştırıldığını belirterek, bunun ciddi ilaçlama hatalarına ve çevresel tehditlere neden olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Özkan, “Keneler sekiz bacaklıdır, böcekler ise altı bacaklı. Kenelerde anten de yoktur. Bu basit farklarla ayrım yapılabilir” dedi. Ayrıca kenelerin bitkisel üretime zarar vermediğini de belirten Özkan, panik halinde yapılan bilinçsiz ilaçlamaların hem doğaya hem insan sağlığına zarar verdiğini ifade etti.
“Bugünlerde sıcaklık artışı net şekilde hissediliyor. Bu durum sadece kenelerin değil, diğer eklem bacaklı canlıların da popülasyonlarında artışa neden oluyor. Ancak bu durum panikle değil, ekolojik farkındalıklaçözülmeli,” diyen Özkan, çarpık kentleşme ve sanayileşmenin de biyolojik çeşitliliği tehdit ettiğini belirtti.
Kalıcı çözüm: Doğayı korumak ve ekoloji farkındalığı oluşturmak
Uzmanlara göre çözüm; ilaçlamadan çok doğal dengenin korunması, yeşil alanların imarı ve çocuk yaşlardan itibaren ekolojik bilinç kazandırılması. Toprak ve Özkan, özellikle anaokullarından başlayarak tüm yaş gruplarına yönelik ekoloji eğitimi verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Havalar ısındı, uzmanlar uyardı... Keneye dikkat!
İlaç üretimi amaçlı kenevir için kota belirlendi