Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Yılmaz, "Enflasyonla ilgili hedefte bir sapma oldu mu?" sorusuna karşılık, Türkiye'nin güçlü bir programı olduğunu, bu programın da ana çerçevesinin bulunduğunu ifade etti.
Zaman zaman belirli nedenlerle bu programın kısa vadeli etkilenebildiğini belirten Yılmaz, "Önemli olan programın ana gidişatıdır, ana istikametidir. Orada kesinlikle bir sapma söz konusu değil." dedi.
Geçen yıl mayısta enflasyonun yüzde 75,5 olduğunu, bu oranın geçen ay 37,9'a düştüğünü dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:
"Neredeyse yarı yarıya enflasyon oranı düştü. Bazen karıştırılıyor yani bu fiyatların geriye gitmesi değil elbette, artış oranının azalması. Dolayısıyla fiyatlardaki artış oranı da çok ciddi anlamda yarı yarıya azaldı. Son 11 aya baktığınızda her ay bir düşüş gerçekleşti. 11 ay kesintisiz şekilde yıllık bazda düşüşleri oldu.
Bugün geldiğimiz noktada 37,9. ÜFE'de düşüş daha çarpıcı, geçen yıl mayısta 57,7'ymiş, son açıklanan 22,5. Üretici enflasyonu dediğimiz, maliyet enflasyonu dediğimiz enflasyon daha da hızlı düşmüş. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde biz bu trendin devam edeceğini öngörüyoruz. Yıl sonunda artık 20'li rakamları konuşmaya başlayacağız. Gelecek yıllara geldiğimizde artık çok daha düşük rakamlara doğru gideceğiz. Tek haneli rakamlara yeniden ulaşana kadar kararlı şekilde bu mücadelemizi sürdüreceğiz."
Yılmaz, sadece para politikalarıyla değil, gıda arzını artırıcı uygulamalara da öncelik vereceklerini ifade etti.
Yıl sonuna doğru deprem yükünün hafifleyeceğini ve sosyal konuta yoğunlaşacaklarını belirten Yılmaz, enerji, demir yolları gibi konularda yapılacak politikalarla programı devam ettireceklerini söyledi.
"TÜRKİYE ARTIK NORMALLEŞME SÜRECİNE GİRDİ"
Kredi Risk Primi (CDS) konusuna değinen Yılmaz, ekonomik gelişmeleri sadece iç siyasette hadiselerle izah etmeye çalışanlar olduğunu, ancak bunun doğru olmadığını dile getirdi.
Yılmaz, 20 Mayıs'ta CDS'nin 294'e kadar gerilediğini, Türkiye'nin artık normalleşme sürecine girdiğini belirterek şunları kaydetti:
"Rezervlerde de aynı trendi görüyoruz. 2 Mayıs'ta 138,5 milyar dolar oldu rezervlerimiz geriledi bir miktar ama. Son 1-2 haftadır rezervlerde de tekrar toparlanma süreci görüyoruz. 9 Mayıs'ta 144,3 milyar dolar brüt rezervlerimiz, artış eğilimine girdi tekrar. Bir süre düşüş eğilimi, o sokakları karıştırmaları, Trump etkisi, bunun getirdiği rezerv azalması oldu.
Ama çok şükür Merkez Bankamız bu süreci gayet iyi yönetti ve Türkiye döviz kuru piyasalarında büyük oynaklıklar yaşamadan bu süreci atlatmış oldu. Şimdi normalleşme ve geri dönüş süreci başlamış durumda. Bu hafta henüz rakamlara yansımış değil son hafta ama son haftada da yine rezervlerin arttığını piyasalardan, rakamlardan biliyoruz. Dolayısıyla Türkiye tekrar rezervlerini geliştiren bir ülke konumunda. CDS oranları da aşağı doğru iniş trendinde. Bu bir süre daha alacaktır elbette."
TCMB ANKETİNDE YIL SONU ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 30,35'E YÜKSELDİ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından geçtiğimiz cuma günü yayımlanan Piyasa Katılımcıları Anketi'nde yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi 30,35' yükselmişti.
Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi 43,70 TL olurken, GSYH 2025 yılı büyüme beklentisi ise yüzde 3'ten yüzde 2,9'a gerilemişti.
Merkez'in enflasyon senaryosu güncelleniyor
Şimşek: Dezenflasyonda öncelik kararlılık, etkiler geçici
Bakan Şimşek: Yatırımcı algısında biraz daha iyileşme var