Yazdır
Son aylarda artan küresel ticaret gerilimleri, yüksek enflasyon ve faiz oranları, Avrupa genelinde ekonomik belirsizliği artırdı. Hayat pahalılığı krizi de birçok girişimcinin sermayesini erozyona uğratırken, Avrupa’da iş kurmak göz korkutucu hale geldi. Ancak Avrupa Birliği'nin yerli üretimi teşvik etmeye yönelik stratejileri, girişimciler için umut veriyor.
Avrupa Komisyonu’na göre, 2025 yılı itibarıyla yaklaşık 35 bin erken aşama girişimin AB’de faaliyet göstermesi bekleniyor.
AB, KOBİ’lere destek olmak amacıyla EIC Accelerator, Horizon Europe, Women TechEU gibi birçok finansman programını devreye alırken, Your Europe Business Portal ve Enterprise Europe Network gibi platformlarla bilgiye erişimi de kolaylaştırıyor.
Mevcut ekonomik ortamda iş kurmanın en kolay olduğu altı Avrupa ülkesi hakkında bilgileri Euronews derledi.
İrlanda
Yüksek gelirli ekonomisi, düşük kurumlar vergisi (yüzde 12,5) ve girişimcilere sunulan desteklerle İrlanda, AB içinde iş kurmak için popüler bir seçenek. 1Office'e göre, akıllı telefon kullanımı yüzde 90'a ulaşmış durumda ve evlerdeki internet erişimi de yüzde 92'ye ulaşarak teknoloji ve dijital ürünlere sahip işletmeler için iyi bir temel oluşturuyor.
Her yıl yaklaşık 200 start-up'a yatırım yapan Enterprise Ireland ile ülke, dünya çapındaki girişimcilere çok güçlü ve sıcak bir mesaj gönderiyor.
Dünya Bankası'nın Avrupa Birliği'nde İş Yapma Kolaylığı 2020 raporuna göre, İrlanda'nın birçok şehri yukarıdaki parametrelerin birçoğunda üst sıralarda yer alıyor. İşletmeler Cork'ta sözleşmeleri çok hızlı bir şekilde uygulayabiliyor ve elektriği sorunsuz bir şekilde alabiliyor. Dublin de bu iki konuda ve iş kurma konusunda iyi durumda.
İrlanda, AB vatandaşı olmayan girişimciler için uzaktan şirket kurma ve kayıt işlemlerini oldukça kolaylaştırmış durumda. Yüzde 12,5'lik kurumlar vergisi oranıyla dünyanın en düşüklerinden birine sahip olan ülke, ayrıca yaklaşık 72 ülkeyle Çifte Vergilendirme Anlaşması imzalayarak yatırımcılar için vergi avantajları sunuyor. Son dönemde konut krizi, hem işletmeleri hem de yabancı çalışanları zorlayıcı hale getirse de, İrlanda hâlâ yeni girişimciler için önemli fırsatlar barındırıyor.İngilizce’nin ana dil olması da büyük avantaj.
Bulgaristan
Bulgaristan’da yabancı şirketlerin arazi satın almasına yönelik herhangi bir yasal engel bulunmuyor. Şirket kaydının ardından sadece işletme maliyetlerinin karşılanması yeterli. AB üyesi olması sayesinde Avrupa Tek Pazarı'na erişim sağlayan ülke, düşük maliyetli ama nitelikli ve çok dilli iş gücüyle de öne çıkıyor. Yaşam giderlerinin diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha düşük olması da girişimciler için önemli bir avantaj. Ayrıcak ülke yüzde 10 gibi düşük bir kurumlar vergisine sahip.
Güneydoğu Avrupa’daki stratejik konumuyla Bulgaristan, Sırbistan ve Kuzey Makedonya gibi gelişmekte olan pazarlara açılma imkânı sunarken, Türkiye ve Yunanistan gibi komşu ülkelere de kolay erişim sağlıyor. Ayrıca uzaktan şirket kaydına da izin veriliyor. Ancak ülkede yolsuzluk hâlâ ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Bu nedenle işin türü ve lokasyon seçimi yapılırken dikkatli olunması gerekiyor.
Hollanda
AB’nin beşinci büyük ekonomisi olan Hollanda, güçlü Ar-Ge teşvikleri ve teknoloji dostu ortamıyla öne çıkıyor. Hollanda, yeni işletmelere bir dizi iş destek programı ve vergi teşviki sağlıyor. Kurumlar vergisi oranı yüzde 25,8 ile diğer bazı Avrupa seçeneklerinden biraz daha yüksek olsa da, bir dizi işletme sahibi, konum ve pazar erişimi için fiyatı buna değer bulabilir.
Teşvikler arasında bir girişimci ödeneğinin yanı sıra yüzde 30'luk bir karar da bulunuyor. Bu, işverenlerin yabancı yeteneklerin maaşlarının yüzde 30'unu vergi kesintisi olmadan ödemesine olanak tanıyor. Ayrıca hükümet, bilimsel araştırma yapan veya diğerlerinin yanı sıra yeni yenilikçi ürünler geliştiren şirketler için çeşitli maliyetleri iade ederek araştırma ve geliştirmenin yanı sıra yeniliği de destekliyor.
Hollanda, özellikle robotik ve yapay zeka gibi teknolojik açıdan gelişmiş şirketlerin yanı sıra perakende satış yapan girişimciler tarafından tercih ediliyor.
Danimarka
İş yapma kolaylığı açısından dünya genelinde üst sıralarda yer alan Danimarka'da kurumlar vergisi yüzde 22 seviyesinde.
Danimarka'da bir şirkete kaydolmak nispeten basit ve kurucular süreci çevrimiçi tamamlayabiliyor. Süreç hızlı, bazen sadece birkaç saat sürebiliyor.
Danimarka ayrıca yüksek vasıflı işgücü ve sağlam altyapısının yanı sıra istikrarlı bir ekonomi sunuyor. İşgücü piyasası nispeten esnek ve işe alma ve işten çıkarma maliyetleri düşük.
Ülke, işletmeler karmaşık doğrulama süreçlerini, kapsamlı yasal sözleşmeleri ve güvenlik önlemlerini azaltabildiğinden, işlem maliyetlerini düşürebilen güvene dayalı iş kültürüyle tanınıyor.
İngiltere
Her yıl yaklaşık 360 bin yeni işletmenin kurulduğu İngiltere’de şirket kurmak hızlı ve düşük maliyetli.
İngiltere, işletmelerin ilk yıllarındaki düşük kârlılık dönemlerini destekleyen çeşitli önlemler sunuyor. Şirket ömrünün sonunda varlık satışından elde edilen kazançlara yönelik vergi indirimleri de sağlanıyor.
Etkin işleyişe sahip vergi ve hukuk sistemiyle dikkat çeken ülkede, tüm limited şirketler için kurumlar vergisi oranı yüzde 25. Nitelikli ve uyum sağlayabilen bir iş gücüne sahip olan İngiltere, girişimciler için kitle fonlaması, risk sermayesi, melek yatırımcı desteği ve devlet hibeleri gibi çeşitli finansman kaynakları da sunuyor.
Estonya
Tam dijitalleşmiş altyapısı ve e-ikamet programı ile Estonya, yerleşik olmayan girişimciler için cazip. Şirket kurmak sadece 15 dakika sürüyor. Estonya'nın vergi sistemi yeniden yatırımı teşvik ederken, elde tutulan kârlardan da vergi alınmıyor. Ülke, düşük bürokrasi ve çevrim içi işlemlerle dikkat çekiyor.Estonya ayrıca, AB'nin tek pazarından yararlanırken ve hem Baltık hem de daha geniş Avrupa pazarları için stratejik bir konumda. (Euronews)
Enrique Iglesias: İstanbul'daki ezan sesini özledim
Katar'dan Trump'a 700 milyon dolarlık jumbo jet
Kapıda vize uygulamasıyla Rodos’a Türk akını