FİNANSİNGUNDEMİ.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD'li yatırımcıların Avrupa'daki gayrimenkul piyasasına ilgisi son dönemlerde dikkat çekici bir şekilde artıyor. Son örneklerden biri, Google'ın eski başkanı Eric Schmidt'in Batı Londra'nın gözde semtlerinden Holland Park'ta 42 milyon sterline bir villa satın alması olarak öne çıktı. Yalnızca Schmidt değil; çok sayıda Amerikalı da, Avrupa'dan konut alarak hem yaşamak hem de yatırım yapmak amacıyla hareket ediyor. Piyasa uzmanlarına göre, bu akım özellikle ABD'deki siyasi ve ekonomik dalgalanmaların gölgesinde hız kazandı.
Pandemi sonrası oluşan politik ve ekonomik belirsizlikler, birçok Amerikalıyı daha istikrarlı ülkelere yönlendiriyor. Uzmanlar, Portekiz, İspanya, Yunanistan ve Kıbrıs gibi ülkelerdeki uygun gayrimenkul fiyatları ve oturum programlarının, Amerikalı yatırımcılar için cazibesini koruduğunu belirtiyor. Avrupa ülkeleri ise, yerel emlak piyasasını korumak amacıyla yabancı yatırımcılara yönelik yeni kriterler getirmeye başladı. İngiltere'nin yatırımcı vizelerini tamamen kaldırması ve İspanya'nın "altın vize" programını sonlandırması, bu alanda atılan adımlar arasında yer alıyor.
PORTEKİZ FIRSAT KOLLUYOR
Yatırım yoluyla oturum izni ve vatandaşlık sağlayan alternatif ülkeler de Amerika'dan gelen talepleri karşılamak için fırsat kolluyor. Örneğin, Portekiz'de son iki yılda ABD vatandaşlarına yapılan konut satışlarında yaklaşık %40'lık artış kaydedildi. Atina ve Madrid gibi şehirler, gerek uygun fiyatları gerekse yaşam kalitesiyle Amerikalı ailelerin radarına girdi. Ayrıca Fransa, bilim ve eğitim alanında öne çıkan merkezlerden biri olarak, Amerikalı akademisyen ve profesyonelleri özel programlarla çekmeye başladı.
VİZE PROGRAMI UYGUN ÜLKELER
Kıtasal boyutta bakıldığında; Almanya, Hollanda ve İrlanda’nın da ev alımı ve yatırım teşviklerinde daha seçici adımlar attığı gözlemleniyor. İspanya'daki altın vize uygulamasının bitirilmesi üzerine Amerikalı yatırımcılar, Yunanistan ve Malta gibi daha esnek vize programlarına sahip ülkelere yöneliyor.
Bireysel yatırımcı hikâyelerine bakıldığında, özellikle teknoloji ve finans sektöründe çalışan Amerikalıların Avrupa’da gayrimenkul alımlarına hız verdiği görülüyor. Miami'de yaşayan ve son dönemde Lizbon'dan bir daire satın alan Mark Johnson, "Yatırım açısından Avrupa şu anda uzun vadede daha güvenli bir liman gibi görünüyor" şeklinde konuştu.
Tüm bu gelişmeler, Amerika ile Avrupa arasındaki gayrimenkul ve göç dengelerinin değişmekte olduğuna işaret ediyor. Uzmanlar, sürecin uzun vadeli etkilerinin hem Avrupa'nın emlak piyasasında hem de Amerika'nın küresel yatırım stratejilerinde yeni kapılar açacağını vurguluyor.
İsviçre'den Dubai'ye servet göçü
Trump'tan kaçıyorlar! ABD'den beyin göçü başladı
ABD'de yeni göçmenlik planı: 5 milyon dolara 'Trump Kart'