Futbol ekonomisi büyüdükçe dedikodu artıyor
Spor yazmak uzun zamandır yapmadığım bir işti. Ancak Euro 2024 ve Türkiye’de transfer sezonu hızlanınca gündemin önemli bir maddesi futbol oldu. Aslında futbol ülke ekonomilerinde de önemli bir yer alıyor. Daha doğrusu futbol ekonomisinin hacmi gün geçtikçe daha önemli hale geliyor.
Avrupa Şampiyonası başladığında Almanya’daydım ve maçın oynandığı her kentin nasıl iki takımının renklerine dönüştüğüne tanık oldum. Ayrıca büyük ekranlı meydanlarda, birahanelerde insanlar adeta üst üste maç izleyip eğleniyorlardı. Futbol adeta Alman ekonomisine iyi bir doping oldu.
Millilerimizin Avusturya galibiyeti ile göğsümüz kabardı. Tribünleri dolduran ve on birimizi coşturan vatandaşlarımız futbolcular kadar haklı bir övgüyü hak etti. Bu noktada dikkatten kaçan bir konu ise yürek burkucuydu. Şampiyonaya katılan biz hariç tüm takımların taraftarları maçlar için ülkeye ellerini kollarını sallayarak geldiler. Yani Türkler dışında vize sorunu yaşayan yoktu. Kısacası Avrupa’da emeğini satan milyonlarca Türk olmasa, o tribünlerde bize ayrılan bölümleri bile doldurmakta güçlük çekerdik.
Göğsümüz kabartan Avusturya zaferinin Berlin’de tekrarını dileyelim ve bir başka konuya geçelim.
Tüm Türkiye’nin gıpta ederek izlemesi gereken bir kişiden bahsetmek istiyorum. Bu kişi de Galatasaray camiasının göğsünü kabartan Türkiye’nin belki de sayılı yardımseverlerinden biri…
Skoda Türkiye’nin başındaki çalışanlarının hem saygı hem de sevgi duyduğu, “Asgari ücretin adil olması gerektiği sözleri ve çalışanlarına verdiği olağanüstü ikramiyelerle” ekonomi basının gündemine gelen Ahmet Yüce…
Galatasaray’ın tadını kaçırmak isteyen bazı kişiler yeni hedef olarak Yüce’yi seçtiler. Düdük çaldığı dönemle spor yorumculuğu yaptığı dönem arasında çok ciddi adalet farkı olan bir eski hakem, parlatılmaya çalışılan bir YouTube kanalında Ahmet Yüce’ye rüşvet iftirası attı.
Ben Yüce’yi 50 yıldır tanırım, kardeşim gibidir. Bugüne kadar kendisi ile ilgili Galatasaray camiası dışında pek konuşmadım, yazmadım. Ama iftira çok çirkin bir durum.
Ahmet Yüce gerçekten yüce gönüllüdür. Yaptığı iyilik bilinmesin ister. Hastayı ameliyat ettirir. Yakın çevresinde evlenen ihtiyaç sahibine düğün yapar. Çalışanlarının belli bir refah düzeyinin üzerinde yaşamalarına özen gösterir. Onu patron değil baba olarak görür herkes.
Galatasaray eğitim kurumlarına vakfettiği meblağlar dudak uçuklatır. Okuttuğu öğrenci sayısını kimse bilmez, çok çeşitli kentlerde onun desteği ile eğitim hayatı gelişen gençler yaşar. O değil ki rüşvet değeri taşıyacak otomobil, yanlış anlaşılacak bir lira bile vermez. Karşılık beklemeden yapılan hediyeye de rüşvet denilmez.
Şimdi iftira adalete taşınacak ve Yüce kazandığı tazminatı yine Galatasaray’a bağışlayacak.
Bazıları da “kişiyi nasıl bilirsin kendin gibi” sözünün bir kere daha ispatını yapacak.
Dipnot:
UNUTMAYIN… Bu dünyayı torunlarımızdan ödünç aldık. BUGÜN ÇEVRE, DÜNYA BARIŞI, HAK, ADALET İÇİN VE CEHALETE KARŞI BİR ŞEYLER YAPMIŞ OLMANIZI DİLİYORUM.
-
23 Ekim 2024, Çarşamba
Ölmeden önce yapacağım son şey
Devamını Oku - 12 Ağustos 2024, Pazartesi Devamını Oku
- 08 Ağustos 2024, Perşembe Devamını Oku
-
24 Temmuz 2024, Çarşamba
Kendi dilini doğru konuşmanın önemi
Devamını Oku -
04 Temmuz 2024, Perşembe
Futbol ekonomisi büyüdükçe dedikodu artıyor
Devamını Oku - 16 Haziran 2024, Pazar Devamını Oku
-
04 Nisan 2024, Perşembe
Bodrum sendromu ve Türkiye özlemi
Devamını Oku -
01 Şubat 2024, Perşembe
Selçuklu’dan Paris’e çevre golü
Devamını Oku -
29 Ocak 2024, Pazartesi
Almanya’da milletvekili olmanın güçlükleri!
Devamını Oku - 18 Ocak 2024, Perşembe Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri